Kızlarda 10, erkeklerde 12 yaşında başlayan ve ortalama 5 yıl süren ergenlik, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir. Bu dönemde fizyolojik, psikolojik ve sosyal yönden birçok değişim bir arada yaşanabilir. Bu dönemde kızlarda 15 -20 cm, erkeklerde ise 20-25 cm boy artışı olur. Vücutta hızlı bir kilo artışı gözlenir. Daha önce salgılanmayan seks hormonlarının salgılanması artar.

Ergenlik döneminde alınan fazla kilolar vücuttaki yağ hücresinin sayısının artmasına sebep olacağından yetişkinlik dönemi için tehlikelidir. Özellikle kız çocuklarında bu dönemde vücut şekli çok önemli hale gelir, kendilerini diğer arkadaşları veya medyada örnek gösterilen kişilerle kıyaslayabilirler. Bunun sonucunda da bilinçsiz diyetler yapıp vücutlarında kalıcı hasarlara yol açabilirler. Günümüzde diyet yaşı gittikçe düşüyor ergenlik döneminde çocuğunuzun bu tür kilo verme isteklerini ciddiye alın ve yanlış bir program yapmasına engel olun ve bir uzmandan yardım almaya çalışın

Gençlerin ne kadar büyüyebilecekleri anne ve babalarından aldığı genler kadar beslenmeleri ile de ilgilidir. Yapılan çalışmalara göre kısa ve şişman olan anne ve babaların çocukları da kilolu ve kısa olmaya daha eğilimlidirler.

Bu dönemdeki hızlı büyüme sebebiyle, beslenme kalitesi, enerji ve besin öğelerinin yeterli ve dengeli tüketimi büyük önem taşır. Buna karşın ev dışında geçirilen zamanın artması ve düzensizleşen yaşam biçimine bağlı olarak pratik ve hazır yemeklerin sıkça tüketilmesi, besin gereksinimlerinin tam karşılanamamasına sebep olabilir.

  • Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda
  • Boy uzaması yavaşlar veya durabilir.
  • Büyüme ve gelişme eksik kalır.
  • Dengesiz beslenme ve hareketsizlik sonucu şişmanlık görülür.
  • Özellikle kızlarda demir yetersizliği anemisi (kansızlık) görülebilir.
  • Kas oluşumu ve kemik gelişimi istenildiği şekilde tamamlanamayabilir.
  • İyot yetersizliğine bağlı guatr oluşabilir.

Aşırı şişmanlık (obezite) hangi yaşta görülürse görülsün, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon (hipertansiyon), şeker hastalığı (diyabet), yüksek kolesterol, solunum rahatsızlıkları, eklem hastalıkları, adet düzensizlikleri aşırı şişmanlık ile doğrudan ilişkili hastalıklar arasındadır. Aşırı şişmanlık; özellikle kız adölesanlar arasında daha yaygındır. Bu sorunun nedeni, yanlış ve kötü alışkanlıkların yanı sıra, bu dönemde kızlarda adipoz (yağ) dokusunun gelişiminin erkeklere oranla daha fazla olmasıdır.

Kötü beslenmeye bağlı olarak görülen bir diğer sorun da kansızlıktır (anemi). Adet görme (menstrüasyon) ve demir eksikliği, yine bu dönemdeki kızların kansızlığa daha yatkın olmalarına yol açar. Her gün 4-5 köfte kadar hayvansal protein mutlaka alınmalıdır. Bunun yanı sıra, haftada 3-4 tane yumurta tüketilmelidir.

Erişkin kemik kitlesinin yüzde 50’sinden fazlası, ergenlik döneminde (adölesan çağda) oluşur. Kemik kitlesinin maksimum düzeye ulaşabilmesi, günlük kalsiyum gereksiniminin karşılanması ile mümkündür. Kalsiyum alımının yeterliliği, sağlam bir kemik yapısı oluşumunu sağlayarak ileriki dönemde görülebilecek osteoporoz (kemik erimesi) riskini azaltır. Adölesanların gereksinimlerini karşılayabilmeleri için günlük 1300 mg kalsiyuma ihtiyaçları vardır.

Bazı besinlerin kalsiyum oranları

  • 2 bardak süt                 476  mg
  • 2 dilim peynir                292 mg
  • 1 kase yoğurt                222 mg
  • 1 yemek kaşığı pekmez  40 mg
  • 1 kivi                             100 mg
  • 50 gram maydanoz      100 mg