Sizler için bu makaleyi hazırlarken Harward Üniversitesinden Dr. Willett ve Jorge Chavarro ‘nun Doğurganlığı arttıran besinler ile ilgili bir araştırmasından faydalandık. Hamilelik, her kadının içgüdüsel olarak tatmak istediği bir duygudur. Ancak günümüzde iş yaşamı sebebiyle stresli ve yoğun günler geçiren çocuk yapma yaşını ertelemiş bazı kadınlarda kaliteli yumurtlama olayı olmadığı için döllenme gerçekleşememektedir. Peki, döllenmenin sağlıklı bir şekilde gelişememesinin nedenleri nelerdir?

Hızla değişen günlük koşuşturmalara ayak uydurmaya çalışan kadınlar, sağlıklı ve dengeli beslenmeden ödün vermekte buna bağlı olarak da vitamin ve minerallerin yetersiz alım söz konusu olabilmektedir. Yoğun ve stresli bir yaşam sonucu hormonal dengelerin bozulması ve aynı zamanda tüketilen hazır ve hormonlu yiyecekler de doğurganlık olasılığını azaltan nedenler arasında sayılabilir.

Doğurganlığı arttıran ve yumurtaların döllenmesi için sağlıklı ortamı hazırlayan özellikle B kompleks vitaminleri ve diğer tüm vitaminler hamile kalmak isteyen kadınların günlük diyetlerinde yer alması gerekmektedir. Araştırmalar gösteriyor ki magnezyum ve çinkodan zengin besinler hamile kalma olasılığını arttırmaktadır. Ceviz, fındık, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler zengin magnezyum kaynaklarındandır. Çinko açısından zengin besinler arasında ise kırmızı et, kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri, fındık ve süt ürünleri sayılabilir. Demir depolarının da hamilelik öncesi dolu olması gerekmektedir. Demir kaynakları; et, tavuk, balık, bitkisel kaynakları ise; yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kuru meyvelerdir.

Hamilelik dönemi özel beslenmeyi gerektiren bir dönemdir. Hamile kalmaya hazırlanırken de dikkat etmemiz gereken önemli noktalar söz konusudur. Kısa zamanda fazla kilo kaybına neden olan şok diyetlerden kaçınılmalıdır. Tek tip beslenmeyi öngören diyetlerden uzak durulmalıdır bunlar hamile kalma olasılığını azaltır. Dr. Willett and Jorge Chavarro, Harvard Üniversitesinde yaptıkları çalışmalarda; Beden kitle indeksi 20-24 arasında olan bayanların kısırlık yaşama oranının oldukça düşük olduğunu bulmuşlardır. Günlük multivitamin takviyesi alan kişilerde %40 oranında kısırlık riskinin azaldığını ve düzenli demir takviyesi (40-80 mg) alan bayanlarda ise hamilelik döneminde problem yaşama olasılığının %40 daha az olduğunu saptamışlardır.

Harvard Üniversitesinde yapılan çalışmalara göre sağlıklı ve dengeli beslenmeye başlayarak hamile kalma olasılığınızı %80 oranında arttırabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken unsurlar aşağıdadır…

Karbonhidratlar;  Glisemik indeks değeri yüksek olan (bu besinler çok hızlı sindirilirler, beyaz pirinç ve patates gibi) besinleri tüketen kadınların, glisemik indeks değeri düşük olan besinleri (esmer pirinç, tam tahıllı ürünler, tam buğday ekmekleri) tüketen kadınlara göre %92 oranında yumurtalarında verimsizlik görülmüştür. Bu nedenle basit karbonhidratların tüketimi sınırlanmalıdır.
Protein; Özellikle bitkisel kaynaklı proteinler tercih edilmelidir. Çok fazla hayvansal kaynaklı protein tüketen kadınların %39 oranında yumurtalarında verimsizlik görülmüştür. Protein açısından en iyi seçimler kurubaklagiller, fındık-ceviz gibi sert kabuklu tohumlar ve yumurta olacaktır.
Yağlar; Vücudun belli oranlarda yağa ihtiyacı vardır ve her yağ tipini zararlı olarak nitelendirmek doğru değildir. Somon, uskumru ve sardalya gibi yağlı balıklarda bulunan omega 3 yağları vücudumuz için çok faydalıdır. Aynı zamanda bu yağların doğurganlık üzerinde ki olumlu etkileri de bilinmektedir. Trans yağ asidi içeren hazır besinlerin tüketimi kısıtlanmalıdır çünkü bu yağlar yumurtlama döneminde verimsizliğe yol açmaktadır.

Hamilelik dönemine hazırlanırken tüketimini kısıtlamamız gereken bazı besinler de söz konusudur. Bunlar; konserve yiyecekler, tuz oranı yüksek yiyecekler, sakatatlar, şarküteri ürünleri, çok yağlı besinler ve kızartmalardır. Özellikle tuz oranı yüksek olan besinler vücutta su tutarak ödem oluşumuna neden olurlar. Kan şekerini hızlı yükselten basit karbonhidratlardan (şeker ve tüm şekerli ürünler, hamur işleri) uzak durup, kompleks karbonhidrat olarak adlandırılan (tam tahıllı ürünler, meyve, sebze) besinlerden tüketmeye özen gösterilmelidir.

Son olarak beslenmenin yanı sıra hamilelik öncesi dönemde kendinizi sıkıntı, üzüntü ve stresten uzak tutmanızın hormonsal dengeniz üzerinde olumlu etkiler yaratacağını da aklınızdan çıkarmayınız…