Yeni gelen yaz aylarında kilo verme motivasyonu her zamankinden daha yüksektir. Tatil ve bikini sezonunun başlamasıyla, kişiler bedenlerine daha çok dönerler ve kendilerini daha iyi ve güzel hissetmek için çabalarlar. Bunun için gerekli her somut koşulu sağlamalarına rağmen, birkaç haftadan sonra işler yolunda gitmeyebilir. Her yapılması gereken bilgiye sahip olmalarına rağmen, duygularını bazen kontrol edemiyorlar. Bu da, diyetteyken duygusal yemeye işaret ediyor. Bundan dolayı da, kilo verme süreci sekteye uğrayabiliyor ya da motivasyon iyice azalıyor. Acaba duygusal yeme derken, neyi kast ediyoruz? Bununla baş edebilmek için neler yapılabilir? Aşağıdaki yazımın devamında bunlara değineceğim.

Duygusal Yemek Ne Demektir?

Karın guruldadığı için değil de bir duyguyu beslemek için yemek, duygusal yemektir. Mutlu olduğunuzda, yeme seçiminiz et ya da pizza olabilir, üzgün olduğunuzda ise, bu seçiminiz dondurma ya da kurabiyeler olabilir. Canınız sıkkın olduğunda ise, seçiminiz patates kızartması olabilir. Yemekler, karnınızı doyurmaktan daha fazla iş yapmaktadır- yemekler, aynı zamanda duygularınızı beslemektedir. Ve ne zaman ki, bu duygularınızı rahat ettiğiniz besinlerle kontrol altına almaya çalıştığınızda ve karnınız acıkmadığı halde bu besinleri tüketmeniz, duygusal yemenin işaretlerini oluşturuyor.

Duygusal yemenin, açlıktan ziyade başka nedenleri vardır. Herhangi fiziksel bir belirti değildir yemek yemeye iten, onun yerine duygular yemeye doğru yönlendirir.

Farkını Nasıl Ayırt Ederiz?

Duygusal açlık ile fiziksel açlık arasında çok fazla fark var. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Duygusal açlık bir anda gelir; fiziksel açlık yavaş yavaş hissettirir kendisini.
  • Bir duyguyu doldurmak için yemek yediğinizde, bu sizin aç karnınızla ilgili değildir, pizza ya da dondurma gibi belirli seçtiğiniz bir besin tüketirsiniz ve bu sadece sizin ihtiyacınızı karşılar. Ama eğer aç olduğunuz için yemek yiyorsanız, diğer alternatiflere açıksınız demektir.
  • Duygusal yemek, sanki o anda doyurulması ve tatmin edilmesi bir açlık türünü getirir, ancak fiziksel açlık kendisini doyurmak için bekleyebilir.
  • Doyduğunuzda, eğer belirli bir duyguyu doyurmak istiyorsanız, yemek yemeye devam edeceksinizdir. Ama eğer aç olduğunuz için yiyorsanız, doyduğunuzda aç yemek istemeyeceksinizdir.
  • Duygusal yeme, arkasında suçluluk duygusu bırakabilirken, fiziksel olarak aç olduğunuzda yemek yemek bu duygulara yer vermez.

Duygusal Yemeyi Fark Etmek

Duygusal yemenin üstesinden gelmek için, kişinin en önce bunu fark etmesi gerekir. Her ağza atılan besin için, açlık düzeyini 1 ile 10 arasında derecelendirmek ve bunu kaydetmek, açlıktan ziyade başka sebeplerden dolayı mı yoksa onlar olduğu zaman mı yemek, konularında açıklık getirecektir.

Daha sonra, yemek yemenin dışında, duyguları yönetme konusunda çeşitli yöntemler ve farkındalıklar öğrenilmelidir. Küçük çocuklar mutsuz ya da keyifsiz olduklarında, büyükleri olarak onları güldürmeye çalışırız. Bu, aslında sonrasında yetişkinlik dönemlerinde de devam eder. Olumsuz ve kötü hislerle nasıl baş edeceğimizi bilmeden büyümüş oluruz. Yemek yemeden, duygularımızla baş etmek ve onları yönetmeyi öğrenmek, birçok insan için gerekli ve önemli bir davranıştır.

Duygusal Yemeyle Baş Etme Yöntemleri

Duygusal yemeyle baş etmede etkili olan tüyolar;

  • Duygusal yemenin farkında olun ve sizi bu davranışa iten şeyin ne olduğunu anlamaya çalışın.
  • Aç hissetmediğinizde, ama kendinizi yemek yeme telaşesinde gördüğünüzde, bir “yapılacaklar” listesi hazırlayın kendinize. Kendinizi çok fazla yorgun ve sorumluluk altında hissederseniz, duygularınızdan bir an için uzaklaşmak ve yemek yerine daha eğlenceli bir aktiviteye dahil olmaya çalışın.
  • Yürüyüşe çıkmaya, bir arkadaşınızla buluşmaya, odanızı yeniden düzenlemeye, ya da zihninizi boşaltacağınız ve dikkatinizi dağıtabileceğiniz başka aktivitelere yönelmeye çalışın. Kısa bir süreliğine uyku bile iyi gelebilir.
  • Aç hissetmediğinizde, yemek yeme telaşına kapıldığınızda, abur cubur yerine, daha sağlıklı olan “rahat” bir besine yönelebilirsiniz.
  • Bazıları için, diyetteyken sevdikleri ve “rahat” hissettikleri yemeklerden kopmak ve bunları bırakmak duygusal olarak çok zor olabiliyor. Anahtar olan, tamamıyla hayatınızdan çıkarmaktansa dengeyi kurmaktır. Bunun için, sevdiğiniz ve “rahat” hissettiğiniz besinlerin porsiyonlarını küçük parçalara ayırabilirsiniz. Örneğin, eğer koca bir paket cipsiniz varsa, bunu küçük paketlere ayırıp çantanızda küçük porsiyonlar halinde taşıyabilirsiniz. Böylece, bir seferde tüm paketi yemekten ve fazla kalori almaktan kaçınmış olursunuz.
  • Bu “rahat” besinlerin sağlıklı olmayanlarına sıra gelince, şişmanlandıran tatlılar gibi, o zaman da şu yöntem işe yarayabilir. Sadece birkaç çatal almak ve sonrasında bırakmak. Çünkü, zihin, herhangi bir besini yaklaşık 4 ısırıktan sonra en yüksek noktasında bu besini hatırlıyor ve yemekten alınan keyfi zihinde saklıyor. Böylece, daha az zararla (kaloriyle), daha fazla fayda (istediğiniz besini yemiş olmak) sağlamış oluyor.

Son olarak, unutmayın ki, duygusal yeme insanların sıkkın, mutlu ya da üzgün olduklarında yaşadıkları bir durum. Bu bir koca paket cips ya da et olabilir, ancak yemek seçimi ne olursa olsun, bu yeme isteğini kontrol etmeyi ve dengeyi kurmayı öğrenmek, anahtar çözümlerdir.