photo_01012012220914_2647Ergenlik, çocukluktan sonra hayatın en hızlı büyüme ve yetişkinliğe geçiş safhasıdır. Kızlarda 10, erkeklerde 12 yaş civarında başlayan bu dönemde hem fizyolojik, hem psikolojik hem de sosyal açıdan birçok değişim yaşanmaktadır.  Çevre etkisi, yoğun okul programları, sınavlar, özgürlük duygusu, öz disiplinin doğal olarak daha az oluşu ve vücut imajı gibi kaygılar nedeniyle, gençlerin sağlıklı beslenme konusunda bilinçlenmeleri daha büyük önem kazanmaktadır.

Ergenlik dönemiyle birlikte genç bireyler, anne-babalarının kontrolü dışında ne, ne zaman ve nerde yiyeceklerine kendileri karar vermeye başlarlar. Özellikle ergenlik dönemindeki gençler market alışverişine ve yemek hazırlamaya yardım ediyorlarsa, ailenin beslenmesinde daha etkin hale gelirler.  Bunun yanında gençler, sosyalleşmek için çocukluk dönemine oranla daha çok dışarıda yemeyi tercih ederler, Yüksek yağ ve kalori içeren seçimler gençlerde, kilo kontrolünü zorlaştırmaktadır. Okul yemekhanesinde yemek yemeyip kantini tercih eden birçok gencin genellikle asitli içecekler, bisküvi, çikolata ve gofret gibi enerji yoğunluğu yüksek ancak besin değeri düşük yiyecekleri tükettiği bilinmektedir.

Yine bu dönemde oluşan iniş-çıkışları olan ruh hali de, ergenleri bilinçsizce yemeğe yönlendirebilir. Ancak, ergenlik kalıcı yağlanmanın oluştuğu çok kritik bir dönem olduğu için dikkatli olmakta fayda vardır.  Alınan fazla kilolar, vücuttaki yağ hücresi sayısının artmasına sebep olacağından, yetişkinlik dönemi için tehlikelidir. Ergenlik döneminde vücuttaki yağ hücrelerinin sayısının artması halinde, yetişkin dönemde şişman bir vücut kaçınılmaz hale gelir. Çünkü yetişkin dönemde zayıflarken yağ hücrelerinin sayısı azalmaz, sadece içleri boşalır. Bu sebeple, yağ hücresi sayısının artmaması önemlidir. Bedende aşırı yağ birikimi, yetişkinlikte başta gelen sağlık sorunlarından hipertansiyon, hiperlipidemi, Tip2 diyabet ve kalp-damar hastalıklarıyla yakından ilişkilidir.Genç bireyler için fiziksel aktivite her zaman önem taşımaktadır. Kendini enerjik hissetme, güven duygusunun artması, fit bir görünüm, okulda başarı gibi artılar fiziksel aktivite sayesinde kazanılabilir.

Egzersiz ile ilgili öneriler;

16 yaşına kadar haftada 3 kez veya daha fazla 20- 25 dakika süren bir aktivite
16 yaş sonrası, haftanın her günü 30 dakika süren bir aktivite önerilmektedir.

Genç Kızlar!

Dış görünüş hepimiz için çok önemlidir. Ama gençler, özellikle genç kızlar için, dış görünüş daha da önemlidir. Kilo alımı, genç kızlarda beğenilmeme ihtimali ve arkadaşları tarafından dışlanma korkusu yarattığı için, duygusal travmalara neden olabilir. İnternet, gazete ve dergilerden edinilen yanlış bilgiler, estetik kaygısının daha da artmasına neden olur. Çünkü, bir ön yargı olarak, ince insanlar, güzel, akıllı, başarılı olarak kabul edilmektedir. Kızlar için ince olma arayışları onları moda diyetlere yöneltmektedir. Bu durumun takıntı haline gelmesinin, ciddi anlamda beslenme yetersizlikleri ve yeme bozukluklarına (bulimia nervosa, anoreksia nervosa) neden olması çok üzücüdür. O nedenle fazla kilosu olan genç bireylerin (aslında görünüş değil, sağlık önemli ama ergenken hepimiz aksini düşündük) daha ölçülü ve bilinçli beslenmesi için, bir uzmandan yardım alması faydalıdır.

Genç Erkekler!

Genç erkekler, vücutlarının iyi görünmesi için kilo vermek yerine daha çok kas yapmayı ister. Kızlar kadar kilo odaklı değildirler. Onlar için bu dönemde önemli olan güç kazanmak ve boy uzunluğudur. Daha fazla protein almanın kas kütlesini arttırdığına dair edinilen yanlış bilgi nedeniyle, bazıları et porsiyonlarını arttırmakta bazıları ise protein hapları/tozları/barları almaktadır. Ancak vücuda alınan fazla karbonhidrat ve yağ gibi, fazla protein alımı da kas olarak değil yağ olarak depolanmaktadır. Kas kütlesini ve boy uzunluğunu arttırmak için yeterli beslenmenin yanı sıra, düzenli egzersiz de yapılmalıdır.

Yine bu dönemde ortaya çıkan sivilce problemleri gençlerin korkulu rüyası olarak tabir edilebilir. Büyük çoğunluğu hormonal değişikliklere bağlı olan sivilceler, taze sebze ve meyvelerden zengin, tam tahılların, protein kaynakları olan balık, tavuk, yağsız et, kuru baklagillerin bulunduğu bir beslenme planı ile ve düzenli cilt temizliği ile zamanla ortadan kaybolacaklardır. Bu süreçte şekerli besinler, işlenmiş ve çok yağlı besin tüketimini sınırlandırmak çok faydalı olabilir. Aynı zamanda A vitamininden zengin besinler olan sağlıklı ve pürüzsüz bir cildin destekleyicisidir.

Bir çok kere duymuşsunuzdur ama, ben yine de taze ve sağlıklı besinlerin, kendinizi iyi hissetmenizi ve daha iyi görünmenizi sağladığını hatırlatmak isterim.:)