shutterstock_55287256Ramazan ayının en keyifli yanlarından biri kalabalık sofralar ve geleneksel yemeklerdir. Ramazan da öğünler normalden çok daha görkemli oluyor. Bu sebeple de insanın iştahını kontrol etmesi zorlaşıyor. Tüm akrabalar, arkadaşlar, dostlar  bir araya geldiğinde yeme düzeni oldukça değişiyor, bu sofraların vazgeçilmezleri ise pide, hurma ve güllaç oluyor, peki nasıl dengelemeli ne kadar yemeli?

 

Tehlikeli İftariyelikler İftarda şarküteri ağırlıklı ürünler, hamur işi yiyecekler, pide ve tatlılar, yüksek kalorili olmaları nedeniyle oruç tutanlarda kilo artışına neden oluyor. Kilo artışına bağlı olarak kan yağlarında ve tansiyonda artış olabiliyor. Sucuk, salam pastırma ve benzeri ürünler doymuş yağ içeriği yüksek olduğu için yenilmesi riskli olan besin grubundalar.

Peki, doğrusu nedir?

İftar bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmelidir. İftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile hafif başlayarak, ana yemeğe daha sonra geçilmesi daha uygundur.

Yemek sonrası yenilecek ramazan tatlıları masum mu?

Genellikle evde veya dışarıdaki iftar yemeklerinde bütün günün açlığının ardından hep bir tatlı ile yemeği sonlandırarak kendimizi şımartırız. Ramazanın simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatlı olarak kabul edilebilir, Güllaç sütlü bir tatlı, yağ içeriği düşük ve üzerine serpilen cevizler besin kalitesi açısından faydalıdır. Dikkat edilmesi gereken ise yediğiniz miktar, yediğiniz saat ve yeme sıklığınız. Haftada 1-2 kez sütlü tatlı yenilebilir. Ancak hemen yemek üzerine değil iftardan 1 saat sonra ara öğün niyetine yenilmesi daha iyi olur.

 Ramazan meyvesi hurma

Ramazan ayının temsilcilerinden biridir. Hurma içerik olarak çok çeşitli vitamin ve minerale sahiptir. Lif, yağ ve proteinler açısından zengindir. Hurmada sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, kükürt, fosfor ve klor da bulunmaktadır. Hurma ayrıca A vitamini, betakaroten, B1, B2, B3 ve B6 vitaminlerini de içerir. Hurmada, hamilelikte de önemli bir B vitamini olan folik asit de bulunmaktadır. Folik asit (B9), vücutta yeni kan hücresi yapımında, vücudun yapı taşı olan amino asitlerin yapımında ve hücrelerin yenilenmesinde önemli görevler üstlenen bir vitamindir. Bu yüzden hamilelikte folik asit ihtiyacı belirgin şekilde artar bu sebeple hamileler tarafından da tüketilebilir içerdiği lifler kabızlığa karşı da koruyucudur Diğer meyvelere göre protein içermesi de önemlidir. İftar sofralarının vazgeçilmez yiyeceği hurmanın kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili rol oynadığı, kansere karşı koruyucu olduğu, boğaz ağrısını kestiği, bronşit, öksürük ve soğuk algınlığı şikayetlerini giderdiği bildirilmektedir. Uzun süren açlık sonrası iftar da düşen kan şekerini dengelemek ve barsaklara faydalı lifleri sağlamada en doğru seçimlerden biridir. Fakat yenilen miktara dikkat edilmelidir.

Ramazan Pidesi

Ramazan deyince akla ilk gelen ve sadece bu ay sofralarımızda gördüğümüz, vazgeçilmez bir besindir Ramazan pidesi. Ama hangi besin olursa olsun aşırı tüketim her zaman sağlık açısından olumsuz etki yaratır. Yediğiniz pide miktarını menüde bulunan diğer besinler göre ayarlamaya çalışmalısınız. Avuç içi büyüklüğünde bir parça pide 1 dilim ekmeğe eşittir. Pilav veya börek yemeyi planlıyor iseniz pide miktarını azaltmalısınız

1 ince dilim ekmek= 1 avuç içi kadar pideye eşit olan bazı  tahıl değişimleri

2 YK pirinç pilavı

2 YK makarna

1 patates

1 kepçe çorba

3 YK bulgur pilavı

Örnek İftar Menüsü

Bol Su

1 hurma veya 2 kuru kayısı

2-3 zeytin veya 2-3 parça ceviz

1 dilim az tuzlu peynir

1 kepçe çorba

1 avuç içi kadar pide

15 dk ara

Salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile)

1 porsiyon et veya tavuklu sebze yemeği veya balık- tavuk veya kurubaklagil yemeği

1-2 dilim ekmek veya 4-5 kaşık bulgur

İftardan sonra ara öğün

1 bardak süt veya yoğurt veya 10-15 fındık/badem + 1 meyve VEYA(Haftada 2 kez ara öğün yerine sütlü/meyveli tatlı/2 top dondurma yenilebilir.

Hem tatlı hem de serinletici olarak komposto ve hoşaflar iyi seçimdir