Simiti sevmeyen var mı? Hele de fırından yeni çıkmış çıtır çıtır, mis gibi kokusuyla kahvaltıda, ara öğünde hem dayanılmaz hem de vazgeçilmez oluyor.

Peki nereden gelmiş sevdiğimiz simit?

Okuduğum bazı kaynaklara göre simit’in tarihi tahmini 600  yıl öncesine dayanmakta. Dünyanın bir çok yerinde tanımaya başlayan bu güzel tada İzmirliler Gevrek, İstanbullular Simit der. Sözcük Akatça samādu “öğütmek” fiilinden türetilmiş.

Göz kamaştıran geçmişe sahip olan Simit’in Osmanlıdaki serüveni 14.yüzyıla kadar dayanmaktadır. Bu yüzyıllarda sultan sofralarında ,saray mutfağında da yerini almayı başarmıştır. Aslında simit bir bakıma “saraylı” idi.
Yeniçerilerin bir kolu olan “Sekban Sınıfı”na ait fırınlarda çalışmak üzere işe başlayanlara simitçi denmekte, saray fırınında “Simitçi Ustası” adı ile çalıştırılan ustalar bulunmaktaymış ve yeniçeriler simit’i bolca tüketmişler.

En Eski Fast Food Örneği: Simit

İstanbul’a gelen ya da İstanbul’dan doğuya giden kervanların konaklama alanı olarak bilinen  İzmit’te yolculara pratik bir yiyecek olarak simit hazırlanırmış. Yani simit için en eski ilk fast food örneklerinden biri diyebiliriz.

XIV. Yüzyılda Osmanlı’da simit çeşitli şekillerde karşımıza çıkıyor. Örneğin Avrupalı ressamlar eserlerinde simit ve simitçilere sıkça yer vermişler. Bunlardan en ünlüsü İtalyan ressam Giovanni Birindesi’dir.

simit 1

Abdül Mecit devri İstanbul’unu anlatan gravürlerinin pek çoğunda simitçiler bulunmaktadır. Diğer bir ressam ise yağlıboya “Simit Satıcısı” tablosunu da resmeden Warwick Goble’dır.

bbbbbb

Simit’in hayatımızdaki yeri sadece II. Dünya Savaşı yıllarında bir süreliğine boş kalmıştır.  II. Dünya Savaşı yıllarında unun az olması nedeni ile bir süre simit yapımı yasaklanmıştır. Çok fazla uzun sürmeyen bu yasaktan sonra un üretiminin normal düzeye çıkması ile yapımı tekrar serbest bırakılmıştır.Dünya Savaşı sonrası satışında farklı yöntemler denenmiş, poşet içerisinde ve farklı şekillerde satılmaya çalışılsa da lezzetinin bozulduğu görülünce, simit gene alışık olduğumuz tezgah satışına geri dönmüş.

Susam, un, maya ve pekmez den oluşan simiti ben de çok seviyorum ve danışanlarıma da diyetlerinde veriyorum. Tabi ki her zaman olduğu gibi porsiyon ve denge çok önemli. Çeyrek simit bir dilim ekmek J Ara öğünde; yarım simit, yanında ayran veya peynir dengeli bir seçim olabilir.