photo_01012012235128_3901Stres hayatımızın her alanında, sıklıkla karşılaştığımız bir durum. Stres bir yandan bizim hayatımızı zorlaştıran, daha az keyif almamıza sebep olan bir durumken, bir yandan da yaşamımızı daha anlamlı, verimli, kaliteli hale getirmede önemli etkenlerden birisidir.

Peki ne anlama gelir stres?

Stres ne demektir?

Stres, vücudun içsel ve dışsal uyaranlarına verdiği tepkidir. Dışsal uyaranlar, herhangi bir ülke ya da şehir değişikliği, geçiş dönemlerinde yaşanan okul ya da iş değişikliği, ya da çok sevilen bir eşyanın kaybolması gibi durumları kapsar. İçsel uyaranlar ise fiziksel ve ruhsal olarak duyulan rahatsızlıklardır. Bu uyaranlar tehlikeli olmaya başladığında, vücut kendisini korumaya çalışarak, savunmaya geçer. Bu savunma “ya savaş, ya kaç” ikilemiyle olur. Vücut ya stresin kaynağıyla savaşmaya çalışır, ya da ondan kaçar. Bu durum, stresin fiziksel belirtilerinden birini oluşturmaktadır. Peki, stresin diğer belirtileri var mıdır?Stresin belirtileri nelerdir?

Stres, belirtilerini üç farklı alanda gösterir. Bunlar;

  1. Fiziksel belirtiler: Çarpıntı, baş ağrısı, mide ya da sindirim bozukluğu, uykusuzluk ya da aşırı/düzensiz uyku, bitkinlik, boyunda, ensede, belde, sırtta ağrı, kasılma vb.
  2. Duygusal belirtiler: Huzursuzluk, gerginlik, sıkıntılı olma hali, kaygılı olma, durgun, çökkün hissetme, öfke, hassaslaşma vb.
  3. Zihinsel belirtiler: Unutkanlık, konsantrasyonunun azalması, zihin karışıklığı, organize olamamak, kararsızlık, zihinsel durgunluk, olumsuzluklar üzerinde odaklanma vb.

Yukarıdaki belirtiler, stresli olduğumuzu işaret eden durumlardır. Bu belirtiler vücudumuzda belirir. Aniden bir tehlike ile karşılaştığımızda, beynimiz hemen vücudumuza sinyaller göndererek, önemli bir hormon olan kortizolü üretmemize neden olur. Vücudumuzun her yerine sırayla yayılarak, yaşamımızı korumak amacıyla cevap vermek için harekete geçer. Kalbimiz hızla atar. Oldukça dikkatli, tetikte, hatta uyanık hale geliriz. Kan damarları kasılır ve kasların hızlı hareket edebileceği şekilde kan akışını başka yöne doğru çevirir. Metabolizma da değişir ve kaslarda harekete geçirmek için enerji birikimi oluşur. Bu durum da genelde ve ilk olarak yeme davranışımızda etkili olarak kendisini göstermektedir. Her zamankinden daha farklı besinler tüketme ihtiyacında olabiliriz.

Yemek ve Stres 

Peki neden yemek? Neden stresli olduğumuzda daha farklı besleniriz? Beslenme ve stresin arasındaki bağlantı merak uyandırıcı olabiliyor, çünkü sağlıklı yemek tercihleri genelde stresli olduğumuzda en son aklımıza gelen şeylerdir.

Stres de, glikoz metabolizmasını sağlayan ve böbreküstü bezleri tarafından salgılanan kortizolün yükselmesine neden olur ki bu da kan şekerini yükseltir. Yüksek insülin, kişiye kendini daha aç hissettirir. Kendinizi aç hissetmeniz, elinizin sık sık yanlış yiyeceklere uzanmasına yol açar.

Kortizol salgısı kişiden kişiye değişir. Bazı insanlar strese karşı farklı tepkiler vermek üzere ‘kurulmuştur’. Benzer durumlarda iki kişi farklı seviyelerde kortizol salgılayabilir. Yüksek seviyelerde kortizol salgılayan kişiler, daha çok yemek, özellikle de karbonhidratlı gıdalar seçme eğiliminde olabilirler.

Beslenmedeki eksiklikler ise çok seyrek şekilde stresin sebebini oluşturmaktadır. Stresli olduğumuzda beslenme ihtiyaçlarımızın değiştiğini bilmeyiz ve vücudumuzun stresle baş edebilmesi için daha büyük kalorili besinleri yeterince almaya çalışırız. Bu şekilde kendimizi daha mutlu ya da dingin hissetmeye çalışıp, stresten kendimizi uzak tutmaya çalışırız. Ancak, bu stresle baş etme yöntemi olarak seçilen kalorili besinler yemek ne kadar faydalı ya da işlevsel?

Stresliyken Beslenme Neden Sıkıntılı Olabiliyor?

Stres sırasında beslenmeyle ilgili durumlardan iki tane en önemli olan sorunlar şunlardır:

  • Yemek seçimi
  • Sindirim

Yemek seçimi: Stresli olduğumuz zamanlarda yemek seçimlerimiz genelde en iyisi olma eğiliminde olmuyor. Daha “rahat” yiyecekler seçmeye meğilliyiz. Bu yiyecekler de daha kolay sağlanabilen, daha kolay sindirilebilen ve kendi algımızda bizim için tatlı ya da lezzetli olanlar oluyor. Bunlar bize geçici ama hızlı bir sevinç verirler, ama bunlar çok seyrek olarak sağlıklı besinlerdir.

Sindirim: Stresli olduğumuz zamanlarda, strese karşı verdiğimiz cevaptan dolayı oluşan kaç ya da savaş tepkisi de kalitesiz sindirimin bir sonucu oluyor. Bu gibi durumlar sırasında da beden işlevlerinin hiyerarşisi tarafından küçük bir öncelik sindirime veriliyor. Zayıf sindirimle birlikte, en iyi yemek seçimleri bile yeterli besinlerin, beyin gibi vücudun önemli organlarına ulaşmasıyla sonuçlanamıyor. Eğer beyni beslemezseniz, tüm stresle baş etme araçlarınız göz ardı edilip, düşünerek hareket etmeden, itkisel olarak tepki vermeye meğilli olacaksınızdır. Böylece, öfke, korku, gerginlik ya da uykusuzluk, depresyon, kaygıyla yanıt verirsiniz.

Stresli olduğumuz zamanlarda yemek yemenin bizim için çok da farklı anlamları olabiliyor. Olumsuz duygulardan uzaklaşmak, onları düşünmek istememek gibi sebepler olabilir. Bütün bunlarla baş edebilmek için yemek yemenin sonrasında fiziksel ya da psikolojik kalıntılarını da göz ardı etmemek gerekir. Belki kilo artışı, belki daha fazla moral bozukluğu, belki daha fazla suçluluk duyguları…

Bütün bu duygularla da baş edebilmek için aslında stres yönetimi hayatımızda oldukça önemli bir yere sahip. Stresle baş etme yöntemlerini bir sonraki aylık bültenimizde sizlerle paylaşacağım…