Kan dolaşımının sağlanması için bir basınç gereklidir. Bu basıncın normalden fazla olmasına yüksek yani hipertansiyon (HT) denir.

Türkiye’de hipertansiyonun görülme sıklığı % 11- 43 arasında değişiklik gösterir. Hipertansiyon çoğunlukla 40 yaş üstünde görülebilir.

Hipertansiyon felç, böbrek hastalıkları ve koroner kalp hastalıkları için önemli risk faktörüdür. Hipertansiyonlu kişilerin koroner kalp hastalığına yakalanma olasılığı normal tansiyonlulardan 3- 4 kat, felç geçirmesi 7 kat daha fazladır.

Kan basıncında meydana gelen 10 mmHg artış koroner kalp hastalığını % 30 oranında arttırır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre

Sistolik Kan Basıncı            Diastolik Kan Basıncı

140 mmHg                          90 mmHg ve altında                 NORMAL

141- 159 mmHg                  91- 94 mmHg                          SINIRDA VE HAFİF HT

160 mmHg                         95 mmHg veya üstünde            HİPERTANSİYON

olarak sınıflandırılmaktadır.

Türk Kardiyoloji Derneği tarafından desteklenen TEKHARF ve Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Dernekleri tarafından 2003 senesinde yapılan araştırma sonuçlarına göre

  • Türkiye’de hipertansiyon görülme sıklığı yaklaşık % 31,8.
  • Ülkemizde yetişkin her üç kişiden biri  ortalama 15 milyon kişi hipertansiyon hastası.
  • Hipertansiyon olduğu belirtilen kişilerin % 62’si hipertansiyon hastası

Kan basinci belirli besin öğelerinin alımıyla etkilenir. Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenme sağlanmalıdır.

  • Hipertansiyon tedavisinde vücut ağırlığı mutlaka istenilen seviyeye gelmelidir.
  • Ailede hipertansiyon öyküsü varsa Beden Kitle İndeksi( BKI) mutlaka normal aralıklarda tutulmalıdır.
  • Dengeli bir diyet ve düzenli fiziksel aktivite ile BKI normal aralıklarda tutulduğunda kan basıncında düzelme görülebilir.
  • Alkol alımı mutlaka sınırlandırılmalı. Kadınlar 1 kadehin, erkekler ise 2 kadehin üstüne çıkmamalı ve bu alımı haftada sadece 3- 4 gün olacak şekilde ayarlamalıdırlar.
  • Sodyum alımı 1,5- 2,5 g arasında (4- 6 g tuz) tutulmalıdır. Bu alımı sağlayabilmek için yemeklere tuz ilave edilmemeli, gerekirse tuzsuz ekmek kullanılmalıdır.
  • Yemeklerde potasyumdan zengin nane, maydanoz, kekik, dereotu, limon suyu, soğan gibi lezzet verici besinler kullanılabilir.
  • Sarımsak kullanımı hipertansiyonlu bireylerde tavsiye edilir. Kalsiyum alımını da güçlendirmek için sarımsaklı yoğurt tüketebilirsiniz.
  • Doymuş yağ asitlerini çok içeren tereyağı, sade yağ, iç yağ ve katı margarin kullanılmamalıdır.
  • Yeşil yapraklı sebzeler mutlaka beslenme programında yer almalıdır.
  • Düzenli fiziksel aktivite tüm hastalıkların önlenmesinde olduğu gibi hipertansiyon tedavisinde de önem taşır. Bu nedenle haftada en az 3 gün olmak üzere orta tempolu egzersiz yapmak büyük önem taşır.
  • Haftada en az 2 kez balık tüketmek veya balık yağı suplemanı kullanmak kan basıncı denetiminde önemli görev alır.
  • Paketlenmiş gıdalarda besin içeriğini karşılaştırmak için etiketlerine bakın, düşük yağ veya yağsız ibaresi olanları tercih edin.
  • Çok şekerli yiyeceklerden uzak durun (pasta, dondurma, şerbetli tatlılar, meşrubatlar, meyve suları).
  • Atıştırmalık olarak meyve, çiğ sebze, yağsız tuzsuz mısır patlağı tercih edin.
  • Jambon, salam gibi işlenmiş şarküteri ürünlerini, salamura yiyecekleri (turşu, sebzeler, zeytin gibi), ve sosları (ketçap, hardal vb) kısıtlayın.
  • Mineral ve lif gibi ek besin maddelerini alabilmek için tam tahıl içeren yiyecekleri tercih edin. Örneğin tam buğday ekmeği veya tam tahıllardan hazırlanmış gevrekleri tüketin.