• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
11/05/2011

Yaz aylarına girmemize çok az bir süre kaldı, bir an önce fazlalıklarından kurtulmak ve form tutmak isteyen herkesin şu andaki en favori yiyeceği ise “SALATALAR”… Restoranların yardımcı yemek kategorisinde bulunan salata çeşitleri artık ana yemek statüsüne terfi etti ve günlük yiyecek seçimlerimizin en başlarında yer alıyorlar. Tavuklusu, peynirlisi, ton balıklısı, bifteklisi, kuru baklagillisi… gibi bir çok çeşidini menülerde bulabilmemiz mümkün. Birçoğumuz salatanın adı ‘salata’ olduğu için her zaman düşük kalorili olduğu yanılgısındayız ancak maalesef bu her zaman için doğru değil. Makarna salatasının bir porsiyonunun yaklaşık 360-370 kalori olduğunu ve yaklaşık 15-20 gram yağ içerdiğini,  Akdeniz salatasının ise en az üç dilim peynir ve soslardan oluştuğunu düşünürsek o kadar da masum olmadıklarını anlayabiliriz.Aslında salata barındaki her şeyden yenebilir, anahtar nokta dengelemek. Düşük kalorili, sağlıklı ve lezzetli salata nasıl yapılır? Klasik salatalardan sıkıldınız mı? Kendi salatanızı, kendinizin yaratmasına yardımcı olan salata barlarından faydalanabilirsiniz ancak seçim yaparken dikkatli davranmanız gerekiyor. Salata barının en...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
11/05/2011

Kabızlık durumu; barsak hareketlerinde zorluk, dışkı geçişinin ağrılı olması ve tuvalete çıkışın uzun süre olmaması durumu olarak adlandırılabilir. Dışkılama sayısı sağlıklı kişilerde farklılık göstermekle birlikte net bir sayısı da yoktur. Genel olarak her gün düzenli olarak 1 defa tuvalete çıkılması bireyi rahatlatmaktadır ancak bu sürenin uzaması ve tuvalet ihtiyacını giderirken zorlanılması “Konstipasyon” yani “Kabızlık” olarak isimlendirilir. Özellikle erkeklere oranla bayanlarda daha sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur. Şişkinlik hissiyatı yarattığı için uzun süre devam ederse bireyi ciddi anlamda etkilemektedir. Kabızlık beslenme ile doğrudan ilişki içerisindedir. Yeterli sıvı tüketilmediğinde, posalı yiyeceklerden yenilmediğinde, yeterli egzersiz yapılmadığında veya uzun süreli uygulanan yağsız diyetler sonucunda kabızlık problemiyle karşılaşmak olasıdır. Bunların dışında, kalın barsaklarda fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak ya da bir başka hastalığın semptomu olarak kabızlık gelişebilmesi de mümkündür. Vücut suyunun %10 gibi bir oranda azalması kabızlığa yol açmak için yeterlidir. Bu nedenle özellikle yeterli sıvı alımı çok büyük önem taşımaktadır. Genellikle posadan zengin besinler (meyve, sebze,...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
11/05/2011

Bikini sezonu yaklaşıyor. Çoğu insan için, havuz kenarında uzanılan ve plajda dinlenilen tembel günlere geri sayım başladı. Ancak, çoğu insan için de, odak sadece güneş gözlükleri ve kumsal olmayıp, kumsalda daha iyi görünmek için bedenlerindeki fazla 3-5 kiloyu vermek için hızlıca çalışmalara başlamak oluyor. Ancak, diyet yapmak bazen çok zorlayıcı olmakla beraber yemek yeme tutkusu bu diyet işini daha da zor hale getirebiliyor. Acaba belli başlı yemeklere neden yoğun ilgi duyarız? Her ne kadar aşırı yemek yeme tutkusu çok yaygın bir deneyim olmasına rağmen, henüz belki de araştırmacılar tarafından yeni keşfedilen bir durum. Bununla ilgili yapılan bir çalışmada (Kemps & Tiggemann, 2010), yemek yeme tutkusu ve bunun diyet süresince nasıl kontrol edilebildiği ile ilgili üzerinde durulmuştur. Hepimiz bazen çok acıkmış olabiliyoruz, nerede olursa olsun, ne olursa olsun hiç düşünmeden sadece karnımızı doyurmak isteyebiliyoruz. Ancak, yemek yeme tutkusu bu açlık duygusundan biraz daha farklı. Farkı da, daha net olması. Herhangi bir...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
19/04/2011

Araştırmalara göre aşırı yağ alımı; obezite, kalp-damar ve karaciğer hastalıklarıyla kanser riskini artırıyor. Ancak hazır gıda tüketimi, çalışan kadın sayısında artış ve mutfakta geçirilen zamanın azalması gibi faktörler, günlük yağ tüketiminin normalden fazla olmasına zemin hazırlıyor. Günlük aldığımız kalori dengesi içinde karbonhidrat, protein ve yağ konusunda uygun seçimler yapılması önemli. Aldığımız kalorinin yüzde 50-55 oranında karbonhidrat, yüzde 15-20 oranında protein, yüzde 25-30 oranında yağ olması öneriliyor. Vücudumuzun yağa olan ihtiyacını düşünürken besinlerin içinde bulunan yani görünmeyen yağları unutmamak lazım. Süt, yoğurt, peynir ve et ürünlerinin yapısında doğal olarak bulunan yağ, çoğu zaman günlük ihtiyaca yakın oluyor. O yüzden pişirme yönteminde yağı azaltmak, sağlık açısından önemli. Küçük Katkı Büyük Fark Her gün 1 çorba kaşığı kadar eksik yağ tüketirseniz bir ayda 3 bin 500 kalori, yılda 42 bin kalori eksik almış olursunuz. Bu da depo yağlarınızdan 6 kg. kaybetmeniz anlamına gelir. Üstelik bunun sadece zayıflamaya değil genel sağlığa katkısı da düşünüldüğünde...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
11/04/2011

Gıda intolerans (duyarlılık) testlerinin popülaritesinin artmasıyla birlikte bireylerin bu testlere olan ilgisi de artıyor ve birçok danışanımız test sonuçlarıyla bize gelip beslenmelerini düzenlemek istediklerini iletiyorlar. Genel olarak sonuçları incelediğimde en çok dikkatimi çeken ise “maya”ya karşı intoleransların çok bulunması. Metabolik bazı nedenler dolayısıyla vücudumuz bazı besinlerin bir kısmını ya da besinin bileşenlerini sindiremeyebilir, bu durumda besine karşı duyarlılıklar söz konusu olur. Duyarlılık varsa, tükettiğimiz besinlerin etkileri 3 ila 24 saat aralığında ortaya çıkmaya başlıyor. Özel bir diyet takip etmeyen birey, günlük beslenmesinde 24 saat içinde farklı birçok besin aldığı için yaşadığı sorunun yediklerinden kaynaklandığının farkında olsa da hangisinden olduğunu tespit etmesi ise oldukça zor. Vücudumuzun hangi besinlere karşı intoleransı bulunduğu ise yapılan testler sonucunda ortaya çıkıyor ancak kimi zaman çıkan sonuçlara bağlı olarak yapılan kısıtlamalar beslenmede kısır döngüye sebep olabiliyor. Bu nedenle bireylerin beslenmelerini düzenleyebilmesi için mutlaka beslenme uzmanından destek almaları şart. Maya Nedir? Ne İşe Yarar? Mayaların farklı türleri...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
11/04/2011

Zihnen hazır olduğunuzda, kilo vermek 100 kat daha kolay geliyor. Bu çok basit gelebilir kulağa, ancak araştırmalara bakıldığında birçok diyete başlayan kişinin diyet sırasında aç kaldıklarından ya da menülerle ilgili sıkıntı yaşamalarından ziyade, psikolojik sebeplerden dolayı diyet yapmaktan vazgeçtiklerini görüyoruz. Ya da sıkılıyorlar, verdikleri kilo oranıyla memnun olmuyorlar, ya da anlık olarak diyetten kopmaktan muzdarip oluyorlar ve beraberinde suçluluk duygularıyla etkileniyorlar, kendilerini yoksun hissediyorlar. Ve sonrasında, bu hatalarını açıklamak üzere, bazıları diyet listelerini suçluyor, ya da vücutları kilo vermeye engel olduğunu düşünmeye başlıyor. Bu süreç kendisini sıklıkla tekrarlıyor ve sonuç olarak da diyet yapan kişilerin bazıları senelerce kilo vermeyi başaramıyorlar. Üstelik bu zorluğun gerçek sebeplerini de anlayamadan. Aşağıda, kilo verme sürecine başladığında, kişilerin karşılaşabileceği 3 genel psikolojik sıkıntıdan bahsedeceğim. Ayrıca, bu sorunlarla baş etmede nelerin etkili olacağına da değineceğim. Sorun 1. Kilo vermenin size nasıl bir faydasının olacağını bilmemek Sadece 2 kilo, ya da 20 kilo vermek istesek de, yeme...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
06/04/2011

Zamana meydan okumak her daim genç ve sağlıklı olmayı kim istemez? Yaşlanmayı mümkün olduğu kadar yavaşlatmak ve vücudun bir bütün olarak orantılı ve sağlıklı yaşlanmasını sağlamak amacıyla anti-aging uygulamalrı son yıllarda çok gündemde. Anti-aging kelime anlamı olarak “yaşlılığa karşı” demektir.  Tıbbi olarak, “koruyucu tıp” olarak da nitelendirebiliriz. Temel amaçlarına baktığımızda; Cilt dokusunu ve bağlayıcı hücreleri yenilemek Hormonal düzensizlikleri dengelemek Cinsel gücü ve sağlığı arttırmak Yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıklara karşı erken tanı ve önlem almak amaçlar arasında yer alır. Anti-aging ‘in uygulama ve amaçları En iyi tedavinin erken teşhis olduğunu artık birçoğumuz biliyoruz. Aslında ‘en iyi tedavi de; hiç hasta olmamak ve bunun için önlem almaktır. Anti-agingde ilk adım sağlık muayenesidir. Kişi sağlıklıysa, bunun üstüne anti-aging destekleri  inşa edilir. Yetersizlik veya hatalar tespit edilip, yerine konmaya çalışılır. Anti-aginde önemli konuların başında beslenme tarzı gelir. Aslında yıllara meydan okumak için ilerleyen yaşları beklemeden amaç hep iyi beslenmek olursa zaten doğal anti-aging de...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
08/03/2011

Yaşam döngüsünün işlendiği BODY WORLDS sergisine gidenler eminim çok etkilenmişlerdir, bende onlardan biriyim.  Body Worlds, insanlıkla ve kendi kendinizle unutulmaz bir karşılaşma olarak nitelendiriliyor. Vücudun işleyişini, formunu ve potansiyelini; döllenme (bebeğin anne karnına düştüğü andan) anından, yaşlılığa kadar müthiş bir şekilde aktarıyor. Ancak benim en çok dikkatimi çeken, mesleğimle birebir bağlantılı olan ve en çok etkilendiğim duvar yazılarından birinin başlığı ‘Ne yerseniz O’sunuz’… Yazının içeriği genel olarak beslenme düzeninde dikkatli olmak üzerine hazırlanmış. Aynı zamanda sergide dünyanın farklı yerlerinde yaşayan, en yaşlı insanların bulunduğu coğrafi kümeler gösterilmiş ve küçük anekdotlar da yazılmış. Her bir birey, doğal yaşam ve sağlıklı beslenme yanında düzenli egzersizin etkilerini aktarmış. Bende bir kez daha “Sağlıklı, Dengeli ve Düzenli Beslenme” nin aslında ne denli mucizevi etkileri olduğuna, bir kez daha şahit oldum. Uzun ve sağlıklı yaşamak her bireyin hakkı.  Peki, bize sunulan bu hakkı ne kadar iyi kullanıyoruz hiç düşündünüz mü? Uzun yaşamak ve sağlıklı kalmak elimizde;...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
08/03/2011

Tatlı deyince akla ilk; çikolatalar, pastalar ve şerbetli tatlılar geliyor. Oysa meyveli tatlılar; hem kalori alımı açısından hem de hazırlık aşamasında yağ kullanılmadığı için daha düşük kalorili ve lezzetli tatlı seçeneklerimizdendir. Doğal olarak şeker tadına sahip olan stevya bitkisi ile hazırlanmış tatlandırıcılar günlük beslenmede daha az kalori almak ve şeker miktarını dengelemek isteyenler için iyi bir alternatiftir.  Stevya bitkisi ile hazırlanmış tatlandırıcılar ile hazırlanmış tatlılar ocakta pişirilebiliyor veya fırınlanabiliyor. Ailenizdeki tüm bireylerin, çocuklarınız da dahil olmak üzere kalori alımına dikkat etmek istiyorsanız evde hazırlayacağınız tatlılarda stevyayı güvenle kullanabilirsiniz. Kalori içermeyen stevya bitkisi aynı zamanda prebiyotik lifler içerir, kullanımı sırasında ağızda acı ve metalik tat bırakmaz. Özellikle meyve tüketmeyi seven bireyler için daha düşük kalorili tatlı tarifleri hazırladık. Böğürtlen Soslu Su Muhallebisi 1 çay bardağı su 1 çay bardağı light süt 2 tatlı kaşığı nişasta 2 tatlı kaşığı toz tatlandırıcı (isteğe göre arttırılıp azaltılabilir) Böğürtlen sos Tüm malzemeler bir tencerede karıştırılıp,...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
08/03/2011

Beden imajınız, bedeninizi nasıl algıladığınız, düşündüğünüz ve hissettiğinizle ilgilidir. Aslında gerçek var olan, görüntünüzle yakından ilgili olmayabilir. Örneğin, batı toplumlarında kadınlar için gerçekte olduklarından daha şişman ya da iri olduklarına inanmak çok yaygın bir tutumdur. Sadece 5 kadından 1’i kendi kilolarından tatmin. Normal kiloda olan kadınların yaklaşık yarısı kendi bedenlerinin şekillerinin ve ebatlarını çok daha büyük olduklarına inanıyorlar. Biçimi bozulmuş beden imajı kişinin kendisine zarar verecek davranışları yapmasına kadar gidebiliyor, bu da beslenmesindeki aşırı davranışlarda görülüyor. Bunlar aç kalma ya da tıkınırcasına yeme gibi kendini gösteriyor. Kişinin kendisine zarar verici davranışları nasıl olur? Zayıf bir beden imajı sağlıksız bir yaşam stilinin oluşmasına meydan verir. Diyet yapma telaşı ya da kilo vermek için kullanılan diğer zararlı yöntemler (saatlerce aç kalma, yemek yerine sigara içmek, ya da kusmalar) her zaman kişinin içinde bulunduğu duygu durumuyla paraleldir. Bu gibi davranışlar, kişi kendisini mutsuz hissettiğinde, beden imajını ve bedeninin boyutlarını da beğenmez ve bunlardan...