• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
21/03/2013

Şehnaz Tuna, genç kızlık  soy ismi olan Tuna’yı  ailesi gerçekten “Tuna Boyları”ndan geldiği için almış Ancak,  enteresan olan evlendiği Mehmet Bey’in de hiç akrabalık ve tanışıklık olmamasına rağmen aynı şekilde “Tuna Boyları”ndan gelip, aynı soyadı kullanması olmuş. Yani kızlık soyadı ve evlilik soyadı aynı olmuş Şehnaz Hanım’ın, değişmemiş. Disiplin, çalışkanlık ve dürüstlük önemli onun için.  İki çocuk annesi olduğuna inanmak zor. Hep bakımlı, zarif, disiplinli. Siyaset  bilimi, psikoloji, restorant yönetimi derken şimdi de Franszıca’ya merak sarmış.  Şehnaz hanım bu tempo içinde nasıl formda kaldığını  anlattı. D.K. Şehnaz hanım,  size mükemmeliyetçi bir insan demek sanırım yanlış olmaz. Bu özelliğiniz yetiştirilme tarzınızdan mı geliyor? Ş.T. Bu yapı meselesi. Yetiştirilme değil galiba. Çünkü annem, babam o kadar disiplinli değildi. Öyle bir aile yapımız yoktu. Belki, biraz burç özelliği de var. Başak burcuyum. Biraz onun ağırlığı var. Birebir astroloji özelliği olarak, günlük olarak değil de, karakter etkileşimlerine inanıyorum. Çocukken de ödevlerimi Cuma gününden bitirirdim....

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
18/03/2013

1970 yılında Kıbrıs’ta doğan Kağan Gökalp İstanbul Üniversitesi’nde İngilizce işletme okumak için İstanbul’a gelmiş. İngiltere’ de MBA yaptıktan sonra, Türkiye’ye dönüp, ağabeyi ile kişiye özel gömlek ve takım elbise alanında şu anda çok ünlü olan “Milimetric” i açmış. Bir hayalperest olduğunu ve şiir yazmayı sevdiğini daha doğrusu “yaşam arsızı” olduğunu söylüyor. Markalara meraklı, ama burada kastettiği, o markaları kullanma merakından çok, markanın felsefesi. Hayran olduğu bazı markaların detaylarını inceliyor, marka yapanın ne olduğunu merak ediyor, araştırıyor. Referans gazetesinde de yazıyor şarap, güzel yemek, seyahat ve spor yapmak ise en büyük zevkleri. Kağan Bey ile formda olmasının sırları ve hayat tarzını konuştuk, neredeyse benim sorduğum kadar o da bana soru sordu keyifle okumanızı dilerim D.K. Kağan Bey, Milimetric’den konuşarak başlayalım nasıl başladınız? K.G. Biz gömlekle başladık. Sonra konsepti bozmadan ürünler ekledik. Biz burayı “gentlemen’s club” konseptine uygun dekore ettik. Maksadımız, burada insanların kendilerini evlerinin salonunda hissetmelerini sağlamak. Burada yeri gelir at...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
18/03/2013

Tutya Dünya güzeli yüzü, bakışı, gülüşü, duruşu ve tabi ki başarıları ile çok özel bir çocuk, sadece on buçuk yaşında. 8 aylık iken yürümeye başlayan Tutya 4 yaşında cimnastikle tanışmış ve hayat yönü değişmiş. Hedefini 2016 Olimpiyatları olarak saptayan Tutya, bu yolculuğunda Türkiye ve dünya çapında başarılarla ilerliyor. Tutya 2007 yılından beri Türkiye çapında girdiği tüm yarışmalarda Türkiye birincisi olmuş. Tutya “Piyano çalmayı, dans etmeyi, bilgisayarda bebek giydirme oyununu, antrenmandan sonra havuza girmeyi, arkadaşlarımla beraber İstinye Park’ta vakit geçirmeyi, İngilizce hocam İrene ile Bağdat Caddesi’nde crispy cream donuts yeyip, bir cafede bir şeyler içip,  İngilizce sohbet etmeyi çok seviyorum”  diyor. Tutya için 2013 yılı da çok önemli çünkü on dört yaşında genç milli olacak ve Avrupa Gençlik Oyunları, Avrupa Gençler Şampiyonası ve Balkan Gençler Şampiyonasına katışacak. 2015 yılı ise on altı yaş büyükler kategorisine geçiş olacak ama en büyük heyecan ise 2016 yılı yani OLİMPİYAT yılı Çok yetenekli olduğu için,...