
Karın-bel çevresindeki yağlanma vücudun diğer bölgesindeki yağlanmalardan daha tehlikelidir. Doğru. Karın-bel çevresinde bulunan fazla yağlar, kalça çevresinde bulunanlardan daha tehlikelidir çünkü direk kalp hastalıkları, felç ve Tip 2 diyabet gibi sağlık problemleri ile bağlantılıdır. Genlerimiz, yağ dağılımının nerede olacağı üzerinde etkili olabiliyor ancak dengeli beslenme ile kontrolü sağlamak elimizdedir. Katı yağlar, peynir ve yağlı etler gibi yağ içeriği yüksek yiyecekler, karın bölgesindeki yağların esas suçlusudur. Yanlış. Yağ içeriği yüksek olan yiyeceklerle beslenmek tabiki karın-bel bölgesindeki yağlanmayı artırır ama sadece suçlu onlar değildir, hangi yiyecekten olursa olsun fazla kalori alımı bel çevresindeki yağı etkileyecektir. Genetik faktörler, diyet, yaş ve yaşam şekli, bel çevresindeki yağlanmada rol oynar. Örneğin; etiket okuma, doymuş yağ alımını azaltma, meyve ve sebze tüketimini arttırma ve porsiyonları azaltıp-kontrolünü yapma gibi yaşam şekli değişiklikleri, yağlanma ile savaşmanızda yardımcı olacaktır. Alkolden gelen kalori diğer kalorilere göre karın-bel çevresi yağlanmayı daha çok tetikler. Doğru. Alkol, şekerli içecekler veya büyük porsiyonlardaki yiyeceklerden...

8. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi 4 -8 Nisan tarihleri arasında Antalya’da çok sayıda akademisyen, diyetisyen, beslenme bölümü öğrencileri, doktor ve firmaların katılımıyla, gerçekleşti Mezura ekibi olarak beslenme ile ilgili son gelişmeleri ve araştırmaları takip etmek üzere bizde oradaydık. Kongre de Sporcu beslenmesinden karaciğer hastalıklarına, sağlıklı yaşlanmadan bebek beslenmesine, gıda teknolojilerinden diyabete dair çok geniş yelpazede önemli araştırma sonuçları sunuldu. Ancak en çok ilgi gören ve üzerinde durulan konu “obezite” idi. Neden yemek yiyoruz önemli olan kalori almak mı yoksa haz mı? reklamların çocuklar üzerindeki etkisi nasıl gelişiyor? nasıl önlem alınmalı? hareketsizliğin önemli sonuçları oldukça dikkat çekiciydi. Şimdi hareket zamanı! Dünya Sağlık örgütü verilerine göre aktif olmamak her yıl 3 milyon ölüme yol açıyor. Türkiye’de aktif egzersiz oranı %20 -25 düzeyinde yani daha fazla harekete ihtiyacımız var. Diğer taraftan Amerika ile kıyaslarsak şöyle de bir tedbir alma şansımız var; Amerika’da obezlerin sayısı hafif kilolulardan fazla ülkemizde ise hafifi kilolu olanların...

Yaş ilerledikçe vücudunuz sarkmasın ve metabolizmanız yavaşlamasın istiyorsanız, düzenli egzersiz yaparak sıkı kaslara sahip olmanız lazım. Erkekler ve kadınlarda güçlü bir kas ve kemik yapısı elde etmek için mutlaka egzersize uygun beslenme tercih edilmeli. Aksi takdirde kas kütlenizi kaybedebilirsiniz o zaman da ince ama sallanan bir vücudunuz olur. Egzersiz odaklı bir beslenme planında protein ve karbonhidrat içeren besinlerin dengesi ve tüketim zamanı çok önemlidir. Uluslararası Sporcu Beslenmesi Topluluğunun yayınlamış olduğu son raporda, dayanıklılıkta artış ve kas yapımı için proteinlerin ve karbonhidratların çok önemli olduğu bir kez daha vurgulanmıştır.Özellikle ergenlik döneminde yeterli ve dengeli beslenme ile egzersiz büyük önem taşımaktadır. Bu dönemde sağlık için yapılanlar, yetişkinlik dönemine yapılan altın bir yatırımdır. Ancak egzersiz yapan bireyler ne yemeleri gerektiğini tam olarak bilememekteler.Bu konudaki altın kuralları şöyle sıralayabiliriz: Mutlaka karbonhidrat alınmalıdır. Karbonhidrat(CHO)tüketmeyen bir sporcu(ekmek, makarna, bulgur, kuru baklagil, meyve, sebze) benzini olmayan bir arabaya benzetilebilir. Karbonhidratlar, kasların çalışması ve kan şekeri seviyesini dengelemek...
Eğer bu yıl ki hedefiniz karın bölgenizde toplanan yağları eritmekse, yeşil çayı da diyetinize eklemeyi unutmayın! Yapılan çeşitli çalışmalar yeşil çayın egzersize bağlı kilo kaybını artırıcı özellikte olduğunun ipuçlarını veriyor. 132 obez yetişkin kişide yapılan bir çalışmaya göre katılanların hepsi uygun kaloride aynı diyeti tüketmişler ve haftada 180 dakika orta şiddette egzersiz yapmışlardır. Ayrıca bir grup 39 miligram kafein içeren içeceklerden fakat diğer bir grup ise 625 miligram kateşin içeren yeşil çay içmişlerdir. 12 hafta sonunda, yeşil çay içen katılımcılar 2 kg, kontrol grubundakilerin ise 900 gram kaybettikleri görülmüştür. Yeşil çay içen grupta total karın yağlarında, deri altı karın yağlarında ve trigliseridlerde büyük bir düşüş olmuştur. Yeşil çayın tam olarak nasıl bir mekanizmada çalışıp, etki ettiği henüz tam olarak anlaşılamamıştır, fakat araştırmacılar yeşil çayın vücuttaki yağın yıkılım hızını arttırdığına inanmaktadırlar. Yapılan diğer çalışmalar… Ayrıca yeşil çay, vücudun insüline duyarlılığına yardımcı olmakta ve diyabet riskini azaltmaktadır. Çalışma Florida ve Japonya’daki araştırma...