Kilo almanın fizyolojik ve psikolojik sebepleri olduğu şüphesiz ancak bazen gözden kaçan küçük detaylara dikkat çekmek istiyorum. Mesela az uyumak gibi!

Uyku süresi ile şişmanlık arasındaki ilişkiye yönelik bazı çalışmalar var bu çalışmalara göre kilo vermek isteyenlerin uyku süresine de dikkat etmesi gerekiyor 772 üniversite öğrencisinin katıldığı bir araştırmada, gece 7 saatten daha az uyuyan kişilerin beden kitle endekslerinin gece 7 saatten daha fazla uyuyan kişilere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur.

Bu araştırmaya göre bu ilişki, kadınlar arasında çok daha belirgin ve çok daha fazla. Yani kadınların erkeklere göre daha fazla uyuması gerekiyor ki rahat kilo verebilsinler denilebilir

Az uyku iştahı tetikleyebiliyor

Az uyku, artan açlık duygusuyla ilişkili olup çok fazla yemek yemek için potansiyel oluşturuyor deniliyor. Araştırmacılara göre uyku eğitimi ve düzeni başarılı kilo verme programında çok önemli bir parçadır.Yetersiz uyku ile kilolu olma arasında bağlantı var. 4-6 saat uyuyanlar gün içindeki yorgunluğu açlık ile karıştırabiliyorlar.  Araştırmalara göre az uyumak metabolik hızı da etkileyebiliyor.

Amerikan Klinik Beslenme dergisinde yayınlanan başka bir çalışmaya göre; 4 saatten az uyuyan kadınlar 300 kalori daha fazla yemek yiyor ve diğer güne yaklaşık 21 gramdan fazla yağ ile başlıyor. Yeterli uyku, karbonhidrat ve yağ isteğini durdurur. Yenilenmek ve vücudunuzu yağ yakımına hazırlamak için yedi, sekiz hatta dokuz saat uyumaya ihtiyacınız olabilir. Yorgun ve uykusuz olduğunuz zaman stresle de iyi bir şekilde başa çıkamazsınız, böylece başa çıkma yolu olarak yemeğe yönelebilirsiniz.

 

İnsan, yaşamının % 30 ‘dan fazlası uykuda geçiyor

Uyku fizyolojik olarak dinlenmede önemli bir rol oynar. Vücudun uykuda dinlenmesi sağlanabilmesi için uyku süresi çok önemlidir. Bundan 100 yıl önce günlük ortalama 10 saat uyunuyordu. Bugün Amerika’ da yapılan bir çalışmaya göre hafta içi 6.9 saat, hafta sonu 7.5 saat uyunuyor. Yetişkinlerin üçte biri 8 saatten az, geri kalanı da 6, 5 saatten az uyumaktadırlar. Son çalışmalara göre uyku süresindeki bu azalma sağlık açısından pek iyi görünmüyor

  • Uyku süresindeki azalmanın metabolik hastalıklar ile kalp damar hastalıkları oluşumunu etkilediğine dair kanıtlar var
  • Uyku ve uykudaki solunum bozuklukları kardiyovasküler hastalıkların gelişimine ve ilerlemesine katkıda bulunan apne, uyku bölünmesi, uyarılma, aralıklı hipoksemi ( kanda oksijen düşmesi) ve basınç değişiklikleri gibi sıralanıyor.
  • Uyku kalitesi iyi olmayanların damar ve kalp sağlığı bozulabiliyor

 

Uyku apnesine dikkat!

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz uyku apnesi sendromu uykuda üst hava yolunda tekrarlayan tıkanıklıklar nedeniyle uyku sırasında oluşan solunum durması olarak bildiğimiz ve sonucunda gündüz sürekli uyku hali ile karşılaştığımız bir durumdur. Uyku apnesi çoğunlukla orta yaşı etkilemektedir ve morbitedeyi(hastalık) ve mortaliteyi (ölüm) artırarak sağlık üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Uykuda solunumun durması genellikle 20–30 sn içinde sona erer, ancak nadiren de olsa 100 saniyeyi aşar.

John Hopkins üniversitesinde yapılan bir çalışmada insülin rezistansı ile uyku apnesi güçlü bir bağlantı olduğunu bulundu. Yapılan araştırma gösteriyor ki uyku apnesi, tip 2 diyabet için yatkınlığı artıran çeşitli durumlardan etkileniyor. Tip 2 diyabete yatkın olanlar apne sorununa da yatkın olabiliyor