Anoreksiya nervoza, fazla kilolu olma endişesinden olayı olabildiğince az yemek yeme ya da bazı zamanlarda hiç yemek yememe hastalığına denir. Anoreksiya hastalığı olan kişiler, kilolu olmadığı halde kendisini aşırı şişman olarak görürler ve bu histen kurtulmak için de yemekle aralarına mesafe koyarlar.

Bu durum, hem fiziksel, hem de psikolojik bir rahatsızlıktır.

Fiziksel olarak izdüşümleri, hormon değişimlerinden görülebilir. Az kilo ve az vücut yağının sonucu olarak, hormonlarda değişiklikler görülür. Bu da kadınlarda genellikle mensturasyon döneminin görülmemesine sebep olur. Ayrıca, kişiler kendilerini güçsüz ve halsiz hissedebilirler. Sürekli üşüme ve uykusuzluk sorunları yaşayabilirler. 

Psikolojik olarak anoreksiya nervozanın etkileri ise oldukça fazladır. Bu hastalık, daha çok genç kadınlarda ortaya çıkar. Az vücut ağırlığıyla performans gösteren kişilerin beden imajlarına daha çok dikkat ettikleri ve anoreksiya nervozaya kadar sıkıntı yaşayabildikleri bilinir. Bu psikolojik sıkıntılardan kaynaklanabilecek en uç sonuç, açlıktan ya da intihar nedeniyle ölüme kadar gidebilir. Psikolojik olan tek ölümcül hastalık anoreksiya nervozadır.

Anoreksiya Nervoza’nın Belirtileri Nelerdir?

  • Sıkı diyet uygulanması sonucu oluşan kilo kaybı
  • Kısa sürelerde çok fazla yemek yemek ve sonrasında kusmak
  • Vücutta artan kıllanma
  • Depresif ve endişeli olma hali
  • Uyku sorunları
  • Çok fazla egzersiz yapmak
  • Zayıfken bile kilo almaktan kaygılanmak
  • Sürekli yemek hakkında düşünmek

En temel belirti aşırı kilo alma korkusudur. Bu durum kişinin yiyecek konusunda neredeyse fobik olacak noktaya dek varmasına neden olabilir. Şişmanlama korkusunun yanı sıra beden imgesinde de bozulma vardır. Buna bağlı olarak bu kişiler çok zayıf ve ince olsalar bile kendilerini şişman bulabilirler.

Vücut ağırlığını kontrol altında tutabilmek için iki yolu kullanırlar: Kişilerin bir bölümü yiyecek alımını ileri derecede kısıtlarlar. Zaten aldıkları çok az yiyeceğin de çok az kalorili yiyecekler olmasına dikkat ederler. Bu kişiler buna rağmen ağır egzersizler de yaparlar. Diğer gruptaki kişilerde yiyecek alımının ileri derecede azaldığı açlık dönemleri ile aşırı yeme dönemlerinin birbirini izlediği gözlenir. Bu gruptaki kişiler, aşırı yemeden sonra şişmanlayacakları korkusuyla boğazlarına parmaklarını bastırarak kusarlar. Sık sık bunu yapan kişilerin el sırtında deri sertleşmesi olabilir. Sık kusan kişilerde mide asidinin etkisiyle dişlerde bozukluklar, çürümeler olur.

Bu kişilerin yeme davranışlarında ve yiyeceklerle olan ilişkilerinde gariplikler gözlenebilir. Yiyecekleri saklayabilir, yemek yapmak için mutfakta saatlerce uğraşabilirler. Hastalığın ergenlikte ortaya çıktığı; bu dönemin cinsel ve sosyal çatışmalarla yüklü oluşu dikkate alınacak olursa; cinsel ve sosyal çatışmalarla başa çıkma konusundaki yetersizliklerin yiyeceklerden fobik kaçınma şeklinde ortaya çıkması öne sürülebilir.

Anoreksiya Nervoza’nın görüldüğü kişilerin düşünce yapılarında şunlar görülür: 

  • Kendileri üzerinde ve çevreleri üzerinde kontrolü kaybetme korkuları yaşarlar.
  • Özgüvenlerini, başkalarının görüşlerine bağımlı olarak koruyabilirler, diğerlerinin yeterli ya da olumlu desteği olmadığında kendilerini bir hiç olarak görürler.
  • Mükemmelliyetçi tavırları görülür, bir şey ya tam olmalı ya da hiç olmamalı şeklinde bir düşünce yapısına sahip olan kişilerdir.
  • Kişisel açıdan kendilerini yardıma muhtaç, ama bir yandan da yardım edilemez görürler.

Anoreksiya Nervoza’dan Korunmak için Neler Yapılmalı?

Uzmanınızın tedavi planını takip etmeniz ve destek ağınızı oluşturmanın yanında şunları da yapabilirsiniz:

  • Sağlıklı bir beslenme programına uymaya çalışın.
  • Uzmanlarınızın tedavi planında belirttiğine göre, egzersiz programınızı düzenleyin.
  • Uykularınızı düzenlemeye çalışın.
  • Vücut yapunuz ve boyunuza göre gerçekçi bir kilo hedefi koyun.
  • Hayatınızda sosyal aktivitelere yer verin.
  • Duygularınıza kulak verin.
  • Duygularınızı ifade edebilmek için size iyi gelebilecek yöntemleri belirleyin. Yazı yazma, resim çizme, müzik yapma ya da dinleme gibi herhangi bir sanat dalına yönelin.
  • Terapistinizle birlikte hayatınızdaki sorunları çalışın. Baş etme yöntemlerinizi çeşitlendirmekte fayda olacaktır.