Beslenme programlarında bugüne kadar hep yeterli ve dengeli beslenmeyle ve besinlerin sağlık faydalarına odaklandık. Fakat artık besinlere sağlık faydalarından çok daha fazla anlamlar yüklememiz gerekiyor. Bir besini tüketirken sadece bize olan fayda veya zararını değil, gezegene olan etkilerini de düşünmek önemli.

Ocak 2019’da yayınlanan en prestijli sağlık dergilerinden biri olan The Lancet’de 2 yıl boyunca 37 farklı ülkeden uzmanın çalışarak oluşturduğu Gezegen Diyeti bakın hangi besinleri ne kadar içeriyor?

Sebze: günlük ortalama 300 gram,

Meyve: günlük  ortalama200 gram,

Yağlı tohumlar: günlük ortalama 25 gram,

Baklagil: günlük ortalama 50 gram ,

Süt ürünleri : günlük yaklaşık250 ml süt (yaklaşık bir su bardağı),

Ekmek ya da pirinç gibi tam tahıllar: günlük232 gram (10-12 yemek kaşığı pirinç ya da bulgur ya da 8-9 dilim ekmek),

Nişastalı sebzeler: günlük yaklaşık50 gram,

İlave şeker: günlük maksimum31 gram (yaklaşık altı küp şeker),

İlave yağ : günlük ortalama 4-5 yemek kaşığı,

Yumurta: günlük ortalama 13 gram( haftada maksimum 2 yumurta),

Tavuk: günlük maksimum 58 gram (haftada toplam maksimum 400 gram),

Kırmızı et: günlük maksimum 14 g (haftada max 100 g).

Ayrıca makalede Dünya’da 2050 yılına kadar bireylerde sağlıklı diyetlere dönüşüm kaçınılmaz olurken meyvelerin, sebzelerin, kuruyemişlerin ve baklagillerin küresel tüketimi ikiye katlanacağını ve kırmızı et ve şeker gibi yiyeceklerin tüketiminin % 50’den daha fazla azaltılması gerektiğini söyleniyor. Bu yüzden bitkisel kaynaklı besinler bakımından zengin ve daha az hayvansal kaynaklı besin içeren bir diyetin, hem sağlığımızı hem de doğayı koruyor.

Aslında bu beslenme düzeni bizim ülkemiz şartlarında da uygulanması çok zor olan bir beslenme plan değil. Geleneklerimize döndüğümüzde ve doğala yöneldiğimizde aslında hem doğamıza, hem bedenimize hem de geleceğimize sahip çıkabiliyoruz.