Genel olarak erkekler kilo verme programında kadınlara göre daha şanslıdır. Erkeklerin kaslı yapısı ve vücutlarındaki testesteron hormonu daha hızlı bir metabolizmaya sahip olmalarının sebebidir. Kadınlar ise mensturasyon dönemi, östrojen hormonu, hamilelik ve süt verme dönemi, menopoz gibi daha uzun süre hormonal değişimler içinde olduklarından, daha çabuk kilo alabiliyorlar. Daha yağlı bir vücuda sahip olmaları da bunu kolaylaştırıyor. Erkek metabolizması ise her zaman için gelişmiş kas yapısı yüzünden, kadından daha hızlı çalışıyor.

Evlilik kilo aldırıyor

Erkekler genelde üniversite ve askerlik dönemlerini kilo almadan tamamlıyor. Askerlik sonrası egzersize devam eden erkekler formlarını uzun süre koruyorlar. Genelde erkeklerin yeni bir düzen olan evlilik ile tanışması kilo almayı tetikleyen önemli nokta oluyor. Bu durumu düzenli egzersiz ile dengeleyebilen erkekler, genelde 40 yaşına kadar idare edebiliyorlar. Bireyin hayatında uzun çalışma saatleri toplantılar, stres, uzun akşam yemekleri ve yeme yoğun hafta sonları ve tatiller sıklaşınca kilo alma serüveni başlıyor. İşte bu noktada, erkeklerin ilk diyetisyeni genelde eşleri oluyor. Daha önce bir diyetisyen tecrübesi olmuş bir eş, hemen yardımcı olmak amacıyla evdeki yemeğe yeni bir düzenleme getirse ve egzersiz yapması için destek olma çabalarını iyi niyetle sürdürse de, çoğu zaman bu durum bir diyet uzmanı ile tanışmadan başarılı sona gidemiyor. Hatta eşlerin bu durum yüzünden huzuru kaçabiliyor.

Erkekler ne zaman bir diyetisyen ile tanışmalı?

Aslında erkek ve kadın diye ayırım yapmadan her bireyin doğru beslenmeyi anlamak ve kendi yeme alışkanlıklarını görüşmek üzere bir diyetisyen ile tanışmasını faydalı buluyorum. Beslenmenin iyiliği ve bireyin kendi yeme biçimini oluşturması, sağlık için hem önemli bir yatırımdır hem de getirisi ciddi boyutta bir kazanımdır.

Stratejik planlama yapın-İyi beslenmeyi başlatın

Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmek için kendinize zaman tanıyın ve sabırlı olun. Bunun için stratejik bir planlama yapmak en doğrusu bu sebeple hedeflerinizi mutlaka yazarak belirleyin. Yeni bir yatırım yapmak veya ev, araba vb satın almak için nasıl ki bütçe, raporlama ve araştırma yapıyorsanız en değerli hazineniz olan kendi vücudunuz için de stratejik bir plan yapın.

 

Gerçekçi hedefler belirleyin

Amacınızı bilin ve gerçekçi olun. Bunun için çok büyük hedefler koymak yerine küçük ve yakın hedefler seçin. Hedeflerinizi haftalık olarak gözden geçirin, eksiklerinizi ve yanlışlarınızı düzeltmek için diğer haftanın hedeflerini yeniden planlayın. Eğer o hafta seyahatiniz varsa kilo vermek yerine seyahatten aynı kiloda dönmeyi hedefleyin. Kilo aldığınız bir haftanın sonunda ise diğer hafta için aç kalmayı sakın hedef koymayın. Bunun yerine; daha çok hareket etmek ve dengeli seçimler yapmayı hedef olarak belirleyin.

Değişim için plan yapın

Büyük hedefleri bölün. “Hiç tatlı yemeyeceğim”, “hiç içki içmeyeceğim” yerine “bu hafta bir kez tatlı yiyeceğim” şeklinde bir hedef seçin. Alışveriş listenizi buna göre yapmayı unutmayın

Kendinizi ödüllendirin

Ay boyunca yediklerinize bir bütün olarak baktığınızda yolunuzu nerede kaybettiğinizi göreceksiniz. Aynı hatayı tekrar yapmamak için strateji belirleyin. Sakın yılmayın yaşadığınız duyguları birçok insan da yaşıyor cesaretinizi kaybetmeyin yapabilirsiniz. Başarılı dönemlerinizde kendinize ödüller verin bu ödüller bazen yemek olabilir ama bunun yerine kendinize CD veya kitap gibi hediyeler alabileceğinizi de unutmayın.

Danışmanlık almaktan çekinmeyin

Duygularınızı, iştahınız ve yeme alışkanlıklarınızı kontrol etmekte zorlanırsanız mutlaka uzmandan yardım alın.

Oturarak çalışanlar risk altında

Ofiste, uzun zamanlar geçiriliyor. Özellikle çalışma saatleri uzun olan ve masa başında diğer bireylere oranla daha çok vakit geçiren ofis çalışanlarında, kilo artışı riskli bir durum. Ayrıca açık ofislerde grup içindeki lider özellikli kişiler tüm grubun beslenmesini etkileyebiliyorlar. “Hadi pasta yiyelim”, “dondurma sipariş edelim” önerileri ile grubu yönlendirmek gibi. Tam tersi durumda ise sürekli su içen bir kişi de özendirici olabiliyor.

 

İş seyahatlerinde yemeklere dikkat

Satış toplantıları ve özellikle müşteri ile olan şehirdışı veya uluslararası seyahatlerde yemek iş toplantısında önemli bir yer tutuyor. Misafire gösterilen önemin bir parçası olarak ona içki ile eşlik etmek ve çok çeşitli yemek sipariş etmek ihtiyacın üzerinde kalori alımına sebep oluyor.

Borsada seans takip edenler genelde akşam yemeği öncesi içki alıyorlar, bu sebeple saat 18.00 – 19.00 arasında tehlikeli bir dilimde oluyorlar. Çünkü araştırmalar alkol tüketiminin yiyecek alımını arttırdığını gösteriyor.

Yöneticiler öğle yemeğinde çok yoğun olunca bu öğünü atlama eğilimi gösteriyorlar, Bu sebeple de uzun akşam yemeklerinde ihtiyaçtan çok daha fazlasını tüketiyorlar.

Kahvaltı unutuluyor

Tüm çalışanlar için genelde problem sabah kahvaltısında! Çalışanların büyük kısmı bu öğünü atlıyor sebep olarak da sabah kahvaltı edince öğlene doğru çok acıkıyorum diye şikayet dinliyorum. Bunun sebebi çok açık; sabah sadece karbonhidrat içeren bir besin yenilirse yanında protein eklenmediği için öğlene doğru kişinin kan şekeri düşebilir ve bu da aşırı derece de yeme isteği doğurur. Oysa sabah peynir+ ekmek veya tost veya bisküvi+ süt veya tahıl gevreği+ süt gibi karışımlar protein karbonhidrat açısından dengeli seçimlerdir.

Toplantılara dikkat

Toplantıda gerilimin yüksek olduğu anda duygusal açlığını kontrol edemeyenler hiç farkında olmadan çok fazla atıştırabiliyorlar. Bunun yerine kuru kayısı, ceviz, fındık, incir ikram edilebilir. Öğleden sonra tatlı kurabiye yerine simit – peynir verilebilir.