• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
25/08/2016

Sevgili anne adayları, heyecanınızı ve endişelerinizi çok iyi anlıyorum, bu dönemin sizin için ne kadar özel olduğunu da, bu sebeple ben de heyecanınıza ortak olarak merak ettiğiniz birçok konuyu derledim, şimdiden hepinize mutlu bir hamilelik ve evinizin yeni üyesiyle musmutlu bir hayat diliyorum. ? Bu yazı dizisine başlama nedenim sosyal medya hesaplarımın hemen hepsinden hamilelik dönemiyle ilgili sorular gelmesi. Hamilelik dönemi kadınlar için birçok değişikliği beraberinde getiriyor. Hormon dengesinde, vücut yapısında, kilo miktarında ve psikolojik durumlarda olanlar bu değişikliklerin başlıcaları. Bu yazı dizisinde hamilelik döneminde en çok sorulan soruları ve en fazla karşılaşılan sorunları ele almak istedim. 1. Hamilelikte Diyet Yapılır Mı? 2. Gebelikte Ödem(Yazıya tıklayarak ulaşabilirsiniz) 3. Gebelikte Kabızlık(Yazıya tıklayarak ulaşabilirsiniz)  4. Hamilelik Döneminde Tüketimine Ağırlık Vermeniz Gereken Besinler(Yazıya tıklayarak ulaşabilirsiniz) 5. Gebelik Süresince Dikkat Edilmesi Gerekenler Her hafta pazartesi ve perşembe günleri bu konuları birlikte inceleyeceğiz. Hamilelik hayatınızda çok nadir yaşayacağınız duyguları tattıracak size, endişelenmeyin, her şeyin güzel...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
24/08/2016

Çukurova kızı olduğum için mi yoksa Ağustos’ta tam mevsiminde doğduğum için mi bilmiyorum ama, inciri çok seviyorum. Bütün meyveleri severim ama incir yemeye doyamadıklarım arasında… Siz de benim gibi çok seviyorsanız önce bir kötü haberim var; çok acımasız bir meyveye gönül verdiğinizi söylemeden geçemeyeceğim. 1 adet incir 1 porsiyon meyve yerine geçiyor, yani yerken porsiyonunu çok abartmamak önemli. 1 orta boy  yaklaşık 50 kalori 12 gram karbonhidrat içerir. Sıra geldi iyi haberlere; incirlerin en etkileyici yanı lif içeriğidir. Lifler sindirim sisteminizin verimli çalışmasına yardımcı olduğunu bilmeyen yoktur. Lif zengini bir beslenme düzeni aynı zamanda kolesterol seviyenizi düşürmenize, tip 2 diyabet ve bazı kanser türleri riskinizi azaltmaya da yardımcı olur. Ayrıca lifli besinler tokluk süresini uzatarak kilo kaybına da destek olurlar. 1 orta boy yaklaşık 2 gram lif içerir ve bu günlük ihtiyacımızın yaklaşık %7’sini karşılamaya yeter. Kalp Dostu İncir; düzgün kalp ve kas fonksiyonları için gerekli olan ve kan basıncı...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
23/08/2016

Tatlı sevenlere, tatlıdan vazgeçemeyenlere bugün iyi haberlerim var. Tatlı yerken hem protein hem de kalsiyum ihtiyacınızı karşılayabilir ve içinizi rahat tutabilirsiniz.. Vücudumuz için proteinlerin önemini bildiğinizi biliyorum, evet proteinler canlıların en küçük yapı taşıdır. Kemikten saça, kandan beyine tüm dokularda bulunurlar; dokuların yenilenmesinde ve onarımında kullanılırlar. Çeşitli enzimler, hormonlar ve salgılar protein yapısındadır. Metabolik olayların düzenlenmesinden, bağışıklık sistemine kadar uzanan çeşitli görevleri olan proteinlerin eksikliğinde çabuk yorulma, durgunluk gibi belirtiler görülmeye başlar. Daha ileriki dönemlerde ise kansızlık, hastalıklara karşı direncin azalması, kan basıncının düşmesi, diş eti hastalıkları, göz bozuklukları ve siroz gibi belirtiler verebilir ve protein yetersizliğinin sürekli olması bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Kişinin günlük protein ihtiyacı, yetişkinlerde kilogramı başına 1 gram olarak kabul ediliyor. Bebeklerde ve çocuklarda büyüme hızı daha fazla olduğu ihtiyaçta artıyor. 2010 yılında yapılan Türkiye Nüfus Sağlık Araştırmasına göre ülkemizde proteinin çoğu bitkisel kaynaklı olup hayvansal protein tüketimi yetersizdir. Bu çerçevede gün içinde protein ihtiyacını...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
22/08/2016

  Hamilelik Döneminde Tüketimine Ağırlık Vermeniz Gereken BesinlerProteinProteinler vücudun yapıtaşı oldukları gibi, bebeğin büyüme ve gelişmesinin sağlanması için de gereklidirler. Gebe kadınlar için günlük alınması önerilen protein miktarı kişiden kişiye göre değişse de ortalama 60 – 70 gramdır. Eğer siz günde 3-4 porsiyon protein içeren süt, yoğurt, peynir ve de 120-150 gram kırmızı et, tavuk veya balık tüketiyorsanız, bu ihtiyacınızı yaklaşık olarak karşılıyorsunuz demektir. Bebeğinizin beyin gelişimi için haftada iki kez mutlaka balık tüketin. Kuru baklagil tüketimini de ihmal etmeyin. DemirDemir; yumurta, et ve türevleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kuru meyvelerde bulunur. Gebelikteki demir ihtiyacını yeterli miktarda sağlamak zordur. Çünkü etkin bir şekilde emilimi sağlanamamaktadır. Bu nedenle demirden zengin bir diyete ek olarak, hekiminizin verdiği demir takviyesini kullanmanız gerekir. Bu takviyelerin en iyi şekilde emilimini sağlamak içinse, yemeklerle birlikte değil, aç karnına veya C vitamini içeren besinlerle alınması önerilmektedir. Demir için kuru üzüm, kuru erik, kuru kayısı...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
22/08/2016

Demir insanlar dahil, yeryüzündeki her canlı için çok önemli bir elementtir. 1. Demir, sürekli olarak moleküler düzeyde yer alan ve vücudumuzun etrafında oksijen taşımak gibi insan hayatı için vazgeçilmez bir dizi işlem için gereklidir. 2. Kırmızı kan hücrelerinin üretiminde (hematopoiezis olarak bilinen bir işlem) için gerekli olan ve aynı zamanda hemoglobin (kırmızı kan hücrelerinin pigmenti) bir parçası olan oksijene bağlanmasını ve böylece arterler yoluyla akciğerlere; vücudun tüm hücrelerine nakliyesini kolaylaştırır. 3. Oksijen hemoglobinin bir parçası olarak demiri dağıtınca, yeniden akciğerlere taşınan karbondioksite bağlanır ve o zaman nefes verme ile dışarı atılır. 4. Aynı zamanda kan şekerinin enerjiye dönüşmesinde de önemli rol oynar. Metabolik enerji, yarışırken veya egzersiz sırasında kasların optimum düzeyde çalışmasını sağladığı için atletler için hayati önem taşır. 5. Bir hastalıktan, zorlayıcı yarıştan veya egzersizden sonraki toparlanma sürecinde yeni hücrelerin, amino asitlerin, hormonların ve nörotransmitterlerin üretiminde hayati bir rol oynayan enzimlerin üretimi de demire bağlıdır. 6. Bağışıklık sistemi de...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
22/08/2016

Demir, vücudumuz için temel  bir mineraldir. Vücutta üretilmediği için besinler yoluyla yeterli miktarda alınması gerekir. Demirin vücuttaki en önemli görevi “hemoglobin” yapımıdır. Hemoglobin, kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni taşıma işlemini gerçekleştirir. Diğer bir deyişle, oksijen yaşantımız için ne kadar önemli ise oksijenin kullanılabilmesi içinde demir o kadar önemlidir. DEMİR EKSİKLİĞİNİN GÖRÜLME NEDENLERİ NELERDİR? Demir eksikliği genellikle büyümenin çok hızlı olduğu küçük çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde ortaya çıkar. Yine, demir içeriği düşük olan yiyeceklerin fazla tüketilmesi ve ayrıca besin yoluyla alınan demirin emiliminin de güç olması demir eksikliğinin (kansızlığın) ortaya çıkışını kolaylaştırabilir. Bebekler ve çocuklarda, hızlı bir büyüme temposu olduğundan gelişmenin sağlıklı sürdürebilmesi için demire daha fazla ihtiyaç vardır. Düşük sosyo-ekonomik düzeyde olanlar, vejetaryenler (et yemeden beslenenler), kadınlarda ise periyodik dönemlerdeki –menstürasyon gibi durumlarda kansızlık sıkça görülür. Demir emiliminin bozulduğu durumlar; uzun süren ishaller, kronik enfeksiyonlar, sindirim sisteminde bozukluklar vücuda alınan demirin...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
22/08/2016

Demir eksikliği Türkiye’de çok görülen bir hastalıktır. Demir vücudumuz için önemli bir mineraldir, vücutta üretilmediği için besinler yoluyla yeterli miktarda alınması gereklidir. Özellikle bazı dönemlerde ve riskli gruplarda, alımı takip edilmelidir. Hamileler ve bebeğini emzirenler, çocuklar, büyüme çağında ve aşırı adet kanaması geçiren genç kızlar risk grubundadır. Gelişme çağındaki çocukların vücut ve beyin gelişimleri için önemlidir. Eksikliğine bağlı kansızlık, basit bir kan testi ile belirlenebilir. Ülkemizde üreme çağındaki birçok kadında bu mineralin eksikliğine bağlı kansızlık görülebilmektedir. Vücuttaki demir deposu tükenirse Demir eksikliğiyle karşı karşıya kalabilecek riskli grup dışında aşırı kan kaybına bağlı bazı durumlar da anemiye sebep olabilir; mine kanaması, peptik ülser, bağırsak kanseri, rahim kanseri uzun dönem aspirin kullanımı gibi. Kanda oksijeni taşıyan hücrelerin ismi “alyuvar”dır. Bu hücreler vücutta düzenli olarak kemik iliğinde üretilir. Besinlerle aldığımız demirin, alyuvarların yapımı ve oksijen taşıması için önemlidir. Besinlerle gelen demirin ihtiyaç fazlası, vücutta depolanır. Ancak yeterli demir alınmazsa bu depo tükenir ve...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
20/08/2016

Gitsin eskiler gelsin yeni kurallar. Televizyonlarda, dergilerde, gazetelerde sürekli yeni kilo kaybı kuralları ve diyet programları bombardımanına uğruyoruz. Kulaktan kulağa yayılan bazı yanlış bilgiler, diyet yapanlara yarardan çok zarar veriyor.  Peki, bu kadar iddia varken neye inanmalıyız. Haklısınız bazen bizim bile kafamız karışıyor. Biz yıllardır çeşitli diyet kurallarına maruz kaldık, doğru ya da değil ki çoğumuz hala aynı yanlışları duymakta. O zaman duyduğumuz ve yararı olmayan kuralları kırmanın vakti geldi. Eski Kural: Akşam 7’de sonra hiçbir şey yemeyin. Akşam 19.00’dan sonra yemek yenmemesi gerektiğiyle ilgili herkesin bir fikri var. Eğer bu gerçek olsaydı, günümüz şartlarında hiç kimse akşam yemeği yiyemezdi. Birçok kişi saat 18.00’de işten çıkıyor, ortalama 19.00’da evde oluyor, yemek hazırlamak derken 20.00 buluyor. Yeni kural: saat değişmiyorsa seçimi,değiştirin Saat 21.00’e kadar yemek yemeyi beklerseniz çok acıkırsınız ve açlığınızı kontrol edemezsiniz. Günün bütün stresini atmak ve can sıkıntısını gidermek için sık sık kendinizi buzdolabının kapısında bulabilirsiniz. Bu durumda saat 19.00 gibi, peynir ve salata veya bir taze meyve ile 15 fındık/badem veya ayran ile grisini ya da 1 dilim  ekmek-peynirden oluşan küçük bir öğün yapabilirsiniz. Saat 21.00’de ise salatayı ve sadece ana yemeği yiyerek, aşırı kalori alımından kaçınabilirsiniz....

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
18/08/2016

GEBELİKTE KABIZLIK Anne adaylarının çoğunun ortak sorunudur kabızlık. Gebelikte oluşan hormonal değişiklikler, genişleyen uterusa uyum sağlayabilmenizi kolaylaştırmak için kaslarınızı gevşetir. Bu gevşeme de bağırsak hareketlerinizi yavaşlamasına neden olarak kabızlığı oluşturur. Kabızlıktan dolayı oluşan rahatsızlığı azaltabilmek için; • Posa içeriği yüksek besinler tüketin. Sabah-öğle-akşam öğünlerinize mutlaka iyi yıkanmış çiğ sebze salatası ekleyin. • Su alımınızı arttırın. • Sabah aç karnına 1 adet kuru kayısı ya da 1 adet kuru erik tüketip, üzerine 1 bardak ılık su için. • Kayısı, erik, incir, armut gibi meyvelerin bağırsakları çalıştırma özelliği diğer meyvelere göre daha fazladır. Bu meyveleri taze olarak iyi yıkayıp kabuklarını soymadan, kuru olarak veya komposto şeklinde de tüketin. • Muz, kabuksuz elma, havuç, patates kabızlığı arttırdığından bu dönemde daha seyrek tüketin. • Fiziksel aktivitelerinizi size uygun olacak şekilde ayarlayın. ( Yüzme, doğum öncesi egzersizler ve yürüyüş yardımcı olacaktır.) • Hekiminize danışmadan laksatif kullanmayın. Hamile Kadınlar Nasıl Beslenmeli? Gebelikte Diyet Yapılır mı? ile...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
18/08/2016

EV YAPIMI LİMONATA TARİFİ 2 adet limon 1 adet portakal 3-4 yemek kaşığı bal Taze nane yaprakları 8-10 adet çilek veya yaban mersini 1 bardak ılık su 8-10 bardak soğuk su   Limon ve portakalı buzdolabında 5-6 saat kadar dondurun. Buzluktan çıkardığınız limon ve portakalı dilimlere ayırın. Kabuklarıyla beraber limon ve portakalı blenderdan geçirin. Eğer isterseniz çilekleri de dondurup, blenderdan geçirerek bu karışıma ekleyebilirsiniz. 1 bardak ılık suda balı eritin. Bütün hepsini birleştirin, karıştırın ve bir süre dinlenmesi için bekletin. Daha sonra temiz bir file yardımıyla karışımı süzün, kalan tortuyu sıkarak ve üzerine biraz su ekleyerek birkaç kez süzmekte fayda var. İçine yaban mersini, çilek ya da dilediğiniz meyvelerden dilimleyerek ve taze nane yapraklarından ekleyebilirsiniz. İstediğiniz yoğunluğa göre sulandırarak da tüketebilirsiniz. Afiyet olsun 🙂   Diyetisyen Betül Karakuş