Eskiden medya denilince aklımıza televizyon, gazete ve dergiler gelirdi. Son yıllarda geleneksel medyanın yanına bir de sosyal medya eklendi. Bilgi ve teknoloji çağının getirisi, akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar hayatımızın eksilmez bir parçası haline geldi. Bir çok konuda hayatımızı kolaylaştırdığı kesin, ama dikkatli ve kontrollü kullanılmazsa sorunlara da yol açabiliyor.

Ocak 2017’de alınan verilere göre Instagram, dünya çapında 600 milyon kayıtlı kullanıcıya sahip, Facebook ve Tumblr’dan sonra üçüncü büyük sosyal medya platformu haline geldi. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, kullanıcılar, Instagram’da her gün ortalama 21.2 dakika harcıyor; 18-29 yaş grubu ise, en az 30 dakika harcıyor.

 

Yediklerinizin Resmini Çekiyor musunuz?

Sosyal hayatın da ayrılmaz bir parçası olan bu teknolojik ürünler yemek masasında da sıklıkla kullanılıyor.  Bir çoğumuz yediğimiz yemeklerin fotoğraflarını sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz, ya da en azından bu tür paylaşımlar yapan hesaplara rastlamışsınızdır. Ben de fırsatını bulduğum zaman sosyal medya hesaplarımdan bu tür paylaşımlar yapıyorum Adana’da kebap fotoğrafları, bazı restoranlarda şık sunumları, annemin yemeklerini… Hatta yazın dondurma fotoğrafı atacağım diye daha dondurmadan tek lokma alamadan dondurmanın erimesi gibi talihsiz olaylar da oldu. Peki teknoloji, beslenme düzenimizi ve biçimimizi etkiliyor mu?

İnsan psikolojisi üzerinde yapılan bazı araştırmalara göre yemek yerken masanın üzerinde duran cep telefonları duygusal strese sebep oluyor ve beyne gönderilen stres sinyalleri tat alma duygusunda bozulmaya yol açıyor. Araştırmayı yürüten psikologlar yemek yerken cep telefonlarıyla, tabletlerle, bilgisayarlarla ilgilenilmemesinin doğru olduğunu gösteriyor.

Paylaşımlar İştahı Etkiliyor…

Az önce bahsettiğim bu paylaşımlar iştahımız üzerinde etki bırakıyor, özellikle tatlı paylaşımlarının iştah açtığı belirtiliyor. Sosyal medyadan bazı faydalı bilgiler almamıza rağmen psikolojik açlığa neden olan bu paylaşımlara dikkat etmek gerekiyor. Özellikle diyet yaparken sürekli bu tür paylaşımlar yapan sayfaları takip ederek kendinize eziyet etmeyin. Bu konuda her zaman aynı deyimi kullanıyorum;  “göz görmeyince gönül katlanır”!

Sosyal Medya Bizi Takıntılı Yapıyor Olabilir Mi?

Sosyal medyada sağlıklı yemek yapan  ve paylaşan profillerin yanı sıra bir de özendirici fiziksel özelliklere sahip profiller de oldukça fazla.  Bu gibi durumlar kişilerde sağlıklı yeme takıntısı ya da çok zayıf olma takıntısına sebep oluyor olabilir. Araştırmalar , “ünlülerin” sosyal medyayı kullanarak yüz binlerce kişiye verebileceği etkilerle, toplumun psikolojik iyilik halini etkileyebileceğini gösteriyor. Bu sonuçlar, aynı zamanda, yeme bozukluğu gelişiminde ve iyileşmesinde sosyal medyanın klinik etkilere sahip olabileceğini gösteriyor.

2017 yılında yapılan bir çalışmada sosyal medya kullanımı (özellikle instagram) ile sağlıklı yeme takıntısı arasındaki bağlantılar araştırılmıştır.

Sağlıklı yemek hesaplarını takip eden sosyal medya kullanıcılarıyla bir anket yapılmış. Yüksek Instagram kullanımı, sağlıklı yeme takıntısına karşı daha büyük bir eğilimle ilişkili bulundu. Çalışma grubunda sağlıklı yeme takıntısı olanların oranı % 49 bulunmuş.

 

Neler Yapabiliriz?

Sosyal medya ve dijital hayatın sadece olumsuz yanlarına odaklanmak yerine ondan en iyi şekilde faydalanmaya çalışın. Sosyal medya fiziksel aktivite için motivasyonunuzu artırarak sizi destekleyebilir. Yapılan çalışmalarda sosyal medya kullananların fiziksel aktivite düzeylerinin diğerlerine kıyasla daha iyi olduğu ve bir motivasyon yöntemi olabileceği söyleniyor.

Bunun dışında sosyal medyanın olumsuz etkilerini en aza indirmek için; kendinize gün içinde molalar verin ve dijital detoks yapın.

Yemek yerken, yemek yediğinizi hissedin. Sohbet masasındaysanız sohbet ederek ve yemeğin tadını çıkararak yemeğinizi yiyin. Dijital aygıtları ve onlardan gelen bildirimleri unutmaya çalışın. Yemek yemek her ne kadar hayati bir ihtiyaç da olsa insanoğlunun en çok keyif aldığı aktivitelerden biri. Son olarak doyduğunuzu hissedince yemeyi bırakın, masada sadece sohbetten keyif almaya çalışın. Dengeli ve düzenli beslenmeyi unutmayın.