• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
28/07/2016

Erken Yatan Erken Kalkar Kuralı Sabah erken kalkmak çoğumuzun kulağına kötü geliyor biliyorum ama atalarımız erken kalkan yol alır derken çok haklılarmış. Ayrıca sadece erken kalkmak değil, zamanında uyumak da çok önemli. Güne daha mutlu ve daha sağlıklı başlamak istiyorsanız mutlaka 7 – 8 saat uyuyun. Bilimsel Not: Araştırmalar günde 7 saatten az uyuyanların beden kitle indekslerinin 7 saatten fazla uyuyanlara göre daha yüksek olduğunu söylüyor. Kaliforniya’da Cedars – Sinai Tıp Merkezi’nde yapılan yeni bir araştırma da bir gecelik uykusuzluğun ve altı aylık yüksek yağlı diyetin, insülin hassasiyetini bir dereceye kadar aynı oranda bozabileceğini söylüyor.   Güne 1 Bardak Su İle Başlayın Yaklaşık 7 – 8 saattir sizinle beraber uyuyan ve susuz kalan metabolizmanızı uyandırmanın en güzel yolu, güne 1 bardak su ile başlamaktır. İster sıcak, ister soğuk güne 1 bardak su ile başlamak metabolizmanızın uyanmasını sağlar. Fitdipnot: Eğer bağırsak problemleri yaşıyorsanız sabahları 2 kuru erik ve 1 bardak ılık...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
04/07/2016

Her geçen sene için en sıcak yaz ayı olacak deniliyor, en sıcak mı yoksa mevsim normali mi o benim alanım değil fakat havaların gerçekten çok sıcak olduğu kesin. Yaz aylarında vücudumuz normalden çok daha fazla sıvı ve elektrolit kaybediyor. Bu kayıplar belirli bir noktaya ulaşırsa hayati boyutta tehlike taşıyacak duruma gelebilir. Sıvı tüketiminin yeterli ve dengeli bir biçimde olması yaz aylarını daha rahat atlatmanıza yardımcı olacaktır. • Kadınların günde, ortalama 2 litre, erkeklerin ise 2,5 litre suya ihtiyacı vardır. Ancak egzersiz yapıldığında, bu miktara her yarım saat için 1 – 2 bardak daha eklenmelidir. • Susamayı beklemeden su tüketin, mutlaka düzenli için. Yemek yemeden yaşamınızı sürdürmeniz mümkünken, 3 günden fazla susuz yaşamanız mümkün değildir. Aslında dehidrasyon veya su kaybı sonucunda vücut ağırlığının % 10’dan daha fazla su kaybetmesi şiddetli halsizlik ve sıcak çarpmasına neden olur. % 20’lik kayıplarda ise yaşam tehlikeye girebilmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı su bir “yaşam” içeceğidir....

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
29/06/2016

Baharatın kullanım tarihi çok eskilere dayanır. Baharat eski çağlarda sadece çok zengin insanların soflarında bulunabiliyordu, bir statü göstergesi sayılan baharat o kadar önemliydi ki “Baharat Yolu” olarak bilenen kendisine has bir ticaret yolu bile vardı. Bugün sofralarımızın ve “İyi Yaşam”ın vazgeçilmezi haline gelen baharatın kullanım alanları çok çeşitli, her tür yemekte, tatlılarda, çaylarda, kahvelerde ve daha birçok alanda kullanılabiliyor. Baharatlar pek çok antioksidanı bünyesinde bulundururken, metabolizmayı da hızlandırıcı etki yapabiliyor. Ben diyette tarçını, zerdeçalı ve karabiberi en azından her gün kullanıyorum, bu yüzden bugün baharatlardan bahsetmek istedim. Tarçın Kan şekeri üzerindeki olumlu etkisi birçok araştırmayla kanıtlanmıştır. Ayrıca anti-mikrobiyal besin olarak anılmaktadır. Beyin aktivitesini de arttırıcı etki göstermektedir. Diyet lifinin iyi bir kaynağıdır. Özellikle geleneksel Çin Tıbbında, taze zencefil ile karıştırılmış tarçın, soğuk algınlığı ve gripten koruyucu olarak tüketiliyor. Zerdeçal Zerdeçalın içersisinde bulunan curcumin, iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Kireçlenme ve eklem iltihabı gibi hastalıklara karşı yapılan çeşitli çalışmalar da faydalı olabileceğini...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
29/06/2016

Kuru yemişler arasında cevizin yeri her zaman bende farklı olmuştur. Belki de Çukurovalı olduğumdan; Toros yaylalarındaki ceviz ağaçlarına duyduğum özlemdendir… Ceviz zamanı geldiğinde yeşil kabuklarını soyma zevki, okula ellerimiz ceviz kınasından simsiyah olmuş şekilde gitmek… Cevizin faydalarını öğrendikçe onu daha çok sevdim. Ceviz en lezzetli kuru yemişlerden birisi ama lezzetli olduğu kadar da insan sağlığını destekleyici, hadi gelin cevizin neden bu kadar önemli olduğunu birlikte inceleyelim, dilerseniz “CEVİZLİ ELMA TOPLARI” tarifime buradan ulaşabilirsiniz. Birlikte İnceleyelim:  Omega 3 (alfa-linolenik asit) açısından en zengin ağaç yemişidir. Yüksek Omega 3 alımının, kalp-damar hastalıkları riskini azalttığı belirlenmiştir.  Omega – 3 yazıma ulaşmak için tıklayın. Akdeniz tipi beslenmenin önemli bir parçası olan ceviz, kalp hastalıkları riskinin %30, inme riskinin ise %49 azaltıldığı Predimed çalışmasında da kilit bir gıda olarak öne çıkmıştır Batının tipik beslenme şekline eklenen cevizin, sperm canlılığı, hareketliliği ve morfolojisinde iyileşme sağladığı belirlenmiştir. Yaygın olarak tüketilen yemişler ve yer fıstıkları arasında en yüksek oranda...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
28/06/2016

Siz de benim gibi uyumayı çok sevenlerdenseniz; size uyumayı daha da çok sevdirecek haberlerim var. Sağlığın tanımı için; fiziksel ve ruhsal açıdan tam bir iyilik hali diyor Dünya Sağlık Örgütü. İyi yaşam için sağlıklı beslenme ve egzersiz, stressiz yaşam kadar uyku da çok önemli. Yeterli uyku hem fiziksel hem de ruhsal stresin azalmasına yardımcı oluyor, yaşam kalitesini artırıyor. Uykuyla ilgili söyleyeceklerim elbette bu kadar değil 🙂 Araştırmalar düzenli uykunun, beslenme ve vücut ağırlığıyla da ilşkili olduğunu söylüyor.   Bana Kaçta Uyuduğunu Söyle Sana Ne Yediğini Söyleyeyim Benim gibi uykuyu sevenlerin içini rahatlatacak bir makale okudum ve sizlerle de paylaşmak istedim. ‘’Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’’ cümlesini artık; ‘’ Bana kaçta uyuduğunu söyle sana ne yediğini söyleyeyeyim’’ olarak değiştirebiliriz. Bu çalışmada geç saatte uyumanın fast food tüketimini fazlalaştırıp sebze tüketimini azalttığı ve fiziksel aktiviteler ile bağlantılı olduğu gözlemlendi. Ortalama minimum 6.5 saat uykuyu alışkanlık haline getirmiş 18-50 yaş arasında...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
22/06/2016

Yaz sofralarının vazgeçilmez meyvelerinden olan karpuz ve kavunu anlatmak istedim bugün size. Her ne kadar kavun ve karpuz kardeş gibi görünse de içerik olarak farklı özellikleri var. Bu sebeple ikisini farklı başlıklar altında inceleyelim: KARPUZ Özellikle karpuzun kırmızı renkli iç kısmının likopen içeriği yüksektir. Likopen çok güçlü bir antioksidandır; hücrelerin korunmasında ve toksinlerin atılmasına yardımcıdır. Bunun yanında antioksidanların hasar veren ve erken yaşlanmaya yol açan zararlı serbest radikalleri etkisiz hale getirerek, diyabet, kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyucu etkileri vardır. Ayrıca daha genç görünümlü bir cilt elde etmeye yardımcı olur ve bağışıklık sistemini güçlendirirler. Tıpkı kavunda olduğu gibi karpuzda da yüksek miktarda C vitamini ve beta – karoten (A vitamini) vardır. Yapılan araştırmalarla karpuzun içindeki aminoasitlerin vücutta oluşan iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olduğu ve bazı astım ve romatoid artrid semptomlarını hafiflettiği bildirilmiştir. Karpuzun içeriğindeki potasyum kan basıncını düzenlemeye ve vücudun doğal sıvı dengesini dengelemeye yardımcı olur. Yaz meyveleri arasında bütün kavun...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
02/06/2016

Halk arasında kabızlık olarak da bilinen bağırsak tembelliği rektal birçok hastalığın[hemoroid(basur), fissür(makat çatlağı), fistül] sebebi olduğu gibi metabolik sorunların sonucunda da olabiliyor. Fizyolojik ve psikolojik olarak birçok insanı olumsuz etkileyen bağırsak tembelliği sorununa bazı çözümler sunabiliriz. DİKKAT: Uzun süreli devam eden ve şişkinlikle birlikte seyreden kabızlık sorununuz için bir gastroenterologa başvurmanızı öneririm. Bağırsak tembelliğinin birçok sebebi olabilir, yanlış beslenme ve hareketsizlik de bu sebeplerdendir. Kadınlarda Daha Çok Görülüyor Kabızlık kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla görülüyor. Kabızlık sorununda sıvı tüketimi çok önemli. Vücuttaki su kaybının yüzde 10 oranında azalması, kabızlık için yeterli bir neden. Bu yüzden günde en az 8 bardak (2 litre) su tüketimini ihmal etmemenizi öneririm. Ayrıca posalı yiyeceklerin tüketiminin azalması, egzersiz yapılmaması ya da uzun süren yağsız diyetler uygulanması da kabızlığa neden olmaktadır. Hareket Hayattır Siz hareketsiz kalınca bağırsaklarınız da hareketsiz kalıyor. Bu da bağırsakların boşaltım ihtiyacı hissetmemesine neden oluyor. Her gün önerilen 30 dakikalık egzersiz...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
18/05/2016

Yaşam süresini, yaşam tarzı, beslenme biçimi, aktivite durumu, çevresel faktörler gibi bir sürü etmen etkiler. Bunlardan en önemlisi hayata pozitif bakmak, mutlu olmak ve gülümsemek 🙂 Kaç yaşında olduğunuzdan çok, kaç yaşında hissettiğiniz ve yaşadığınız çok daha değerli bence… Besinsel anlamda zayıflatan, gençleştiren veya hastalıktan koruyan tek bir mucizevi bir besin elbette yok. Ama iyi haber; bazı besinler cildinizi iyileştirecek, enerjinizi artıracak, hastalıklara yakalanmanızı önleyecek mucizevi bileşenlere sahip. Ben de bugün sizlerle, kendinizi daha genç hissetmenizi sağlayacak besinleri paylaşmak istedim. 1. Kırmızı Biber 1 orta boy kırmızı biber yaklaşık 64 mg C vitamini içerir ve günlük C vitamini ihtiyacımızı karşılamaya yeter. C vitamini kollajen yapımını desteklediği için cilt sağlığı için önemli vitaminlerdendir. Amerikan Dermatoloji Akademisi’ne göre kollajen cildin dokusunu, elastikiyetini ve nemini dengeler. Salatalarınıza kırmızı biber ekleyerek cilt sağlığınızı desteklemeye ne dersiniz? 2. Yoğurt İçindeki yaşa meydan okuyan bileşikler kanıtlanamamış olsa da; yoğurt osteoporozun önlenmesinde önemli yere sahip olan kalsiyum...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
11/05/2016

Çilek çocukluğumdan beri bahar gelince yüzümü güldüren meyvelerden biridir. Malum memleketim Mersin, en çok çilek üretimi yapan illerden birisi. Bahar ve yaz aylarında özellikle güneye doğru gittikçe yol kenarında kasa kasa çilek satanları görürsünüz. Arabanın arkasına koyduğunuz bir kasa çilek sayesinde eve kadar mis gibi çilek kokusuyla gidersiniz. Biraz memleketimi, biraz ailemi biraz da çocukluğumu hatırlatan çilek, bu yüzden en sevdiğim meyvelerden biri olmuştur hep. Bir beslenme uzmanı olarak faydalarını da öğrenince daha çok sevmemek ve çilek mevsimini dört gözle beklememek de imkansız hale geliyor tabi. Peki nedir çileği hem bu kadar güzel hem de faydalı yapan? Antioksidanlardan Zengin Çilek antioksidan değeri en yüksek meyvelerden biridir. Gün içinde hava kirliliği, maruz kalınan kimyasallar gibi çevresel faktörlerden dolayı vücudumuza aldığımız maddeler vücudumuzda toksik etki gösterir ve hastalıklara sebep olan serbest radikallerin üretilmesine sebep olur. Antioksidanlar bu serbest radikallerle savaşarak bizleri birçok hastalığa karşı korurlar. Çileğin içindeki ona kırmızı rengini veren ve...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
09/05/2016

Sürekli tatlı yeme ihtiyacı, açlık halinde konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, yemekten 3 -4 saat sonra anormal acıkma ve tatlı isteği gibi şikayetler “Reaktif Hipoglisemi” tehdidi altında olduğunuzun habercisi olabilir. Hatta fazla kilolarınızın sorumlusu da sürekli bir şeyler atıştırmanızdır zaten çoğu zaman. Bunun için insülin ve kan şekeri dengesine ait biraz detay bilgiye ihtiyacınız var. İnsülin Nedir? İnsülin, pankreasın beta hücrelerinde üretilen ve kan şekerini düşürmeye yarayan bir hormondur. Yemek ile almış olduğumuz karbonhidratlar, sindirim sistemi tarafından en küçük parçaları olan glukoza (şekere)parçalanırlar. Glukoz, hücrelerin en önemli enerji kaynağıdır. Sindirilerek kana karışan glukoz tarafından uyarılan pankreas, glukozun hücre içine (kas, karaciğer, yağ dokusu) girmesini sağlayan insülin adlı hormonu üretmeye başlar. Sindirim sonrası insülin ve glukoz damarlarda dolaşmaya başlar. Hücre çeperinde bulunan insülin glukozun hücre içine girmesini sağlar. Bu şekilde glukoz enerji kaynağı olarak kullanılabilir hale gelir. Hücre içine giremediği durumda ise kanda yükselmesi kan şekerinde artış( hiperglisemi) olarak adlandırılır. Kan şekerinde düşme...