• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
15/08/2016

GEBELİKTE ÖDEM  Özellikle, gebeliğin son 3 ayında görülen doğal bir olaydır. Ellerde, el ve ayak bileklerinde su depolanır ve şişlik görülür.  Meydana gelen ödemin oluşturduğu rahatsızlıkları aza indirmek için; Su tüketimini arttırmak önem taşımaktadır. Tuzu katı bir şekilde sınırlandırmaya gerek yoktur ılımlı miktarda iyotlu tuz kullanılmalıdır. Ayakta uzun süre kalmaktan kaçının. Oturduğunuzda vücuttaki dolaşımı sağlamak için, ara sıra ayaklarınızı yukarı kaldırın. Rahat ayakkabılar tercih edin, hatta mümkünse bir numara büyük olanları tercih edin. Sıkı kıyafetler ve sıkı yüzükler gibi dolaşımı baskılayan nesnelerden kaçının. ÖNEMLİ NOT: Vücutta aşırı ödem gerçekleşmişse bu Preeklemsi ya da diğer adıyla Toksemi durumunun göstergesi olabilir. Mutlaka hekiminize danışın. Hamile Kadınlar Nasıl Beslenmeli? Gebelikte Diyet Yapılır mı? ile ilgili yazımızı okumak için tıklayınız.

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
09/08/2016

Sevgili anneler, bir mucize gerçekleştirdiniz, 9 ay boyunca kendi kanınızdan, kendi canınızdan can vererek bir hayat getirdiniz dünyaya. Anne olmanın sevincini en derinden yaşarken bazı endişeleriniz olabilir, bende bu yazımda emzirme döneminizi ele almak istedim. Bir kez daha sizi kutluyor ve bebeğinizle birlikte sağlıklı musmutlu günler diliyorum. 1. RAHATLAYIN VE STRES YAPMAYIN Doğumdan emzirmeye kadar her şey hormonlarımızın kontrolü altında. Unutmayın ki bu işin çok büyük bir çoğunluğu da psikolojik. Kendinizi sütünüzün geldiğine ve bu sütün bebeğinize yettiğine inandırın. Bunu bir strese dönüştürmeyin. Emzirme süresinde sakin ve rahat ortamda bebeğinizle bağ kurun. Gece, gündüz, bebeğiniz açlık gösterdiği her an bebeğinizi emzirin, bebeğiniz doyduğunda zaten emmeyi bırakacak ve uykuya dalacaktır. İlk zamanlar bebeğiniz henüz çok küçükken kolay yoruldukları için karnı doymamasına rağmen uyuyakalabilir, bu durumda emzirmeyi tekrar deneyin. Unutmayın ki ne kadar çok emzirirseniz sütünüz o kadar artar. 2. HAMİLELİK DÖNEMİNDE ALDIĞINIZ KİLOLARI DÜŞÜNMEYİN Emzirme dönemi de hamilelik gibi hayatınızda başınıza...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
04/08/2016

  22 yıldır tüm besinlerle haşır neşir olduğum için meyvelerin, sebzelerin, yemeklerin hepsinin kendisine özgü karakterleri varmış gibi geliyor artık bana. Bazen bazı besinlerin birbirlerini tamamladığını, ruh eşi olduğunu bile düşünüyorum. Bu yazımda yaz meyvelerinin – bana göre olan- karakterlerini sizinle paylaşacağım, hangisi en çok sana benziyor, hadi seç, SEN HANGİ YAZ MEYVESİSİN? KARPUZ: Sert ve babacan görünümünün altında yumuşacık bir kalbi, ağır abi karizmasına rağmen hafif ve tatlı bir karakteri vardır. Onu tanımak için dış görünümünden geçip içine bakmak gerekir ancak o zaman ferahlatıcı etkisiyle tanışabilirsiniz. Kırmızı renginde saklı olan likopenler sayesinde bir baba edasıyla sizi kötü kalpli radikallerden korur, hücrelerinize kol kanat gerer ve kollar. Siz de karakterinizi dış görünüşünüzle perdeleyenlerden misiniz? O zaman siz tatlış bir karpuz olabilirsiniz. 🙂 KAVUN: Şeker mi şeker, sempatik mi sempatik kıyafetler giyip, puantiyeli gömlekler tercih ediyorsanız siz de sımsıcak karakterli bir kavun olabilirsiniz. 🙂 Çocuksu sanılmasına rağmen kavun dayanıklı ve çetin...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
28/07/2016

Erken Yatan Erken Kalkar Kuralı Sabah erken kalkmak çoğumuzun kulağına kötü geliyor biliyorum ama atalarımız erken kalkan yol alır derken çok haklılarmış. Ayrıca sadece erken kalkmak değil, zamanında uyumak da çok önemli. Güne daha mutlu ve daha sağlıklı başlamak istiyorsanız mutlaka 7 – 8 saat uyuyun. Bilimsel Not: Araştırmalar günde 7 saatten az uyuyanların beden kitle indekslerinin 7 saatten fazla uyuyanlara göre daha yüksek olduğunu söylüyor. Kaliforniya’da Cedars – Sinai Tıp Merkezi’nde yapılan yeni bir araştırma da bir gecelik uykusuzluğun ve altı aylık yüksek yağlı diyetin, insülin hassasiyetini bir dereceye kadar aynı oranda bozabileceğini söylüyor.   Güne 1 Bardak Su İle Başlayın Yaklaşık 7 – 8 saattir sizinle beraber uyuyan ve susuz kalan metabolizmanızı uyandırmanın en güzel yolu, güne 1 bardak su ile başlamaktır. İster sıcak, ister soğuk güne 1 bardak su ile başlamak metabolizmanızın uyanmasını sağlar. Fitdipnot: Eğer bağırsak problemleri yaşıyorsanız sabahları 2 kuru erik ve 1 bardak ılık...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
21/07/2016

Son günlerin popüler oyunu Pokemon GO’yu artık hepiniz duymuşsunuzdur eminim. Sokaklarda ellerinde telefonlar Pokemon avlayan insanları görmek artık her köşede mümkün. Hatta bazı ülkelerde Pokemon GO oynayanlara özel sağlık sigortası bile yapılıyor artık. Kontrollü oynanırsa harekete özendirici olabilir. Ama bağımlılık, gerçek algısı ve çocuklara dikkat! 22 yıldır danışanlarıma “İyi Yaşam” için beslenme kadar hareketin de önemini anlatıp hareket etmeyi ihmal etmemelerini söylüyorum, ama bu oyun biranda dünyayı sardı. Günde kilometrelerce yolu Pokemon avlamak için yürüyorsunuz belki!. Her zaman söylüyorum Welness kavramı bir bütündür, “İyi Yaşam” yolunda sağlığınızı korurken aynı zamanda fiziksel ve ruhsal tatmini aynı anda yaşamanız gerekiyor, her gün 40 dk yürümek sıkıcı gelebilir ama bu tür oyunlarla egzersizin çekici hale gelebilir. Ben Pokemon GO’ya bu açıdan baktığımda, bilinçli veya bilinçsiz şekilde bu yönde geliştirilmiş olabilir ama dünyadaki obezite sorununa çözüm bulurken riskleri ve ülkemizde hala yasal olmaması da düşünülmeli… Eğer egzersiz yapmak size sıkıcı geliyorsa zevkli hale getirin,...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
04/07/2016

Her geçen sene için en sıcak yaz ayı olacak deniliyor, en sıcak mı yoksa mevsim normali mi o benim alanım değil fakat havaların gerçekten çok sıcak olduğu kesin. Yaz aylarında vücudumuz normalden çok daha fazla sıvı ve elektrolit kaybediyor. Bu kayıplar belirli bir noktaya ulaşırsa hayati boyutta tehlike taşıyacak duruma gelebilir. Sıvı tüketiminin yeterli ve dengeli bir biçimde olması yaz aylarını daha rahat atlatmanıza yardımcı olacaktır. • Kadınların günde, ortalama 2 litre, erkeklerin ise 2,5 litre suya ihtiyacı vardır. Ancak egzersiz yapıldığında, bu miktara her yarım saat için 1 – 2 bardak daha eklenmelidir. • Susamayı beklemeden su tüketin, mutlaka düzenli için. Yemek yemeden yaşamınızı sürdürmeniz mümkünken, 3 günden fazla susuz yaşamanız mümkün değildir. Aslında dehidrasyon veya su kaybı sonucunda vücut ağırlığının % 10’dan daha fazla su kaybetmesi şiddetli halsizlik ve sıcak çarpmasına neden olur. % 20’lik kayıplarda ise yaşam tehlikeye girebilmektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı su bir “yaşam” içeceğidir....

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
04/07/2016

Bayramda kilo mu aldınız? 3 günlük bayram ve 9 günlük tatil sona erdi. Kimileri yoğun iş temposundan dolayı bayram tatilini fırsat bilerek tatile gitti, kimileri bayramı aile büyükleri ile geçirmeyi tercih etti. Dilerim herkesin bayramı sağlıkla, bol kahkahayla geçmiştir. Bayramda yapılan güzel yemekleri, tatlıları fazla kaçıranlar pişmanlık duymaya başlamış olabilirler. Bayramda fazla kaçıranlar 1-3 kilo almış olabilirler. Ancak iyi haber tamamı yağa dönüşmeden, yani “yeni gelen kiloyu” hemen vermek daha kolay; işte size hemen bayram ertesinde forma girmenizi kolaylaştıracak öneriler 1. Bayramda yediklerinize dikkat etmediğinizi düşünüyorsanız şimdi metabolizmanızın çalışmasına katkıda bulunmanız önemli. Muhtemelen aşırı şekerli ve yağlı besinler tüketip sebze ve meyveyi ihmal ettiniz. Bunun için de günlük beslenmenize eksik yediğiniz besinleri küçük öğünler şeklinde ilave edebilirsiniz. 2. Meyve, süt, peynir, yoğur, tam buğday ekmeği, kuru meyve, ceviz veya fındık iyi alternatif olabilir. 3. Akşam yemeklerinde ağır yemekler yerine hafif yemeklerin yenmesi önemli. Yediğiniz yemeklerim yağ ve tuz oranını azaltıp...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
04/07/2016

Ramazan bayramı geldi… Ramazan geliyor, nasıl beslenelim; iftarda, sahurda ne yiyelim derken bu ay bitti bile. Bayramın tatlı telaşı şimdiden hepimizi sardı. Her ne kadar “Ramazan Bayramı” olsa da Şeker Bayramı olarak da anılan bu özel günlerde beslenmenin dengesi biraz tatlıya kaçabiliyor. Oruç tutanların 1 ay boyunca yeme içme dengesi farklılaştığı için bayramı, normal günler için bir geçiş aşaması olarak da görebiliriz. İşte size 10 maddeyle Ramazan Bayramını daha mutlu geçirmenin yolları….   Ramazan süresince sınırlı saatlerde yemek, psikolojik olarak bayramda daha fazla yeme ihtiyacı hissettirebilir. Bu davranıştan kendi sağlığınız ve çevrenizdekilerin sağlığı için uzaklaşmaya çalışın. ‘’Battı balık yan gider’’ bakış açısından uzaklaşın, alışveriş listenizi de buna göre hazırlayın. Her gün şerbetli ve ağır tatlılar yerine sütlü tatlı ve meyveli seçimler ile dengelemeye çalışın. Yaz aylarına denk gelen bayramlarda sütlü tatlılar tercih etmeniz daha iyi olacaktır, dondurma, tavuk göğsü gibi… Hamur tatlılarından vazgeçemiyorsanız porsiyonlarınızı küçültebilirsiniz. Bayram tatlılarını dengelemek için kahvaltıda...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
29/06/2016

Baharatın kullanım tarihi çok eskilere dayanır. Baharat eski çağlarda sadece çok zengin insanların soflarında bulunabiliyordu, bir statü göstergesi sayılan baharat o kadar önemliydi ki “Baharat Yolu” olarak bilenen kendisine has bir ticaret yolu bile vardı. Bugün sofralarımızın ve “İyi Yaşam”ın vazgeçilmezi haline gelen baharatın kullanım alanları çok çeşitli, her tür yemekte, tatlılarda, çaylarda, kahvelerde ve daha birçok alanda kullanılabiliyor. Baharatlar pek çok antioksidanı bünyesinde bulundururken, metabolizmayı da hızlandırıcı etki yapabiliyor. Ben diyette tarçını, zerdeçalı ve karabiberi en azından her gün kullanıyorum, bu yüzden bugün baharatlardan bahsetmek istedim. Tarçın Kan şekeri üzerindeki olumlu etkisi birçok araştırmayla kanıtlanmıştır. Ayrıca anti-mikrobiyal besin olarak anılmaktadır. Beyin aktivitesini de arttırıcı etki göstermektedir. Diyet lifinin iyi bir kaynağıdır. Özellikle geleneksel Çin Tıbbında, taze zencefil ile karıştırılmış tarçın, soğuk algınlığı ve gripten koruyucu olarak tüketiliyor. Zerdeçal Zerdeçalın içersisinde bulunan curcumin, iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Kireçlenme ve eklem iltihabı gibi hastalıklara karşı yapılan çeşitli çalışmalar da faydalı olabileceğini...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
29/06/2016

Kuru yemişler arasında cevizin yeri her zaman bende farklı olmuştur. Belki de Çukurovalı olduğumdan; Toros yaylalarındaki ceviz ağaçlarına duyduğum özlemdendir… Ceviz zamanı geldiğinde yeşil kabuklarını soyma zevki, okula ellerimiz ceviz kınasından simsiyah olmuş şekilde gitmek… Cevizin faydalarını öğrendikçe onu daha çok sevdim. Ceviz en lezzetli kuru yemişlerden birisi ama lezzetli olduğu kadar da insan sağlığını destekleyici, hadi gelin cevizin neden bu kadar önemli olduğunu birlikte inceleyelim, dilerseniz “CEVİZLİ ELMA TOPLARI” tarifime buradan ulaşabilirsiniz. Birlikte İnceleyelim:  Omega 3 (alfa-linolenik asit) açısından en zengin ağaç yemişidir. Yüksek Omega 3 alımının, kalp-damar hastalıkları riskini azalttığı belirlenmiştir.  Omega – 3 yazıma ulaşmak için tıklayın. Akdeniz tipi beslenmenin önemli bir parçası olan ceviz, kalp hastalıkları riskinin %30, inme riskinin ise %49 azaltıldığı Predimed çalışmasında da kilit bir gıda olarak öne çıkmıştır Batının tipik beslenme şekline eklenen cevizin, sperm canlılığı, hareketliliği ve morfolojisinde iyileşme sağladığı belirlenmiştir. Yaygın olarak tüketilen yemişler ve yer fıstıkları arasında en yüksek oranda...