Bayramlarda genellikle bütün aileyi bir araya getiren, zengin sofralar kurulur. Mutluluklar, kahkahalar, paylaşımlar arttıkça fark etmeden et ve et ürünleriyle bayramların klasiği olan tatlı tüketimi büyük ölçüde artar. Bayram kilolarının matematiği Kişinin 1 kilo alabilmesi için normal beslenmesinden 7 bin kalori fazla alması gerekir. sağlıklı bir erkek 3 bin kaloriye ihtiyaç duyar. 7 bin kalori için gün boyunca yemek lazım gibi görünse de, 1 porsiyon baklava ortalama 450-500 kalori eder. Bayram ziyaretlerinde üç misafirlikte birer tabak baklava yese günde bin 500 kalori fazladan almış olur. 4 günde toplam 6 bin kalori sadece tatlı yenilerek alınır. Bunun böreği, dolması, pilavı var. İşin kötüsü o kiloyu maalesef iki günde veremiyorsunuz. Aldığınız 1 kiloyu geri vermek için 7 bin kalori eksik tüketmek gerekiyor. Yediklerinizi günde bin kalori bile indirseniz haftada 1 kilo verebilirsiniz. 2 kilo, 2 haftada gider. Onun için kendinize biraz zaman tanımalısınız. Ancak fazla uzatmadan bayramın hemen ardından yediklerinize dikkat etmeye...
Annelerin en büyük şikâyetlerinden birisi iştahsız çocuklar ve her yemeği yemeyen seçici çocuklar. Annelik içgüdüsü tabi ki çocuğu en iyi şekilde beslemek konusunda oldukça hassas, Ancak bazen bu hassasiyet annenin kendini tatmini haline gelebiliyor işte bu tehlikeli, çünkü o zaman anne çocuk ile inatlaşır hale geliyor ve tabaktakinin bitmesi konusunda ciddi mücadele başlıyor. Çocuğun aç veya tok olduğunu anlamasına ve ifade etmesine müsaade etmek gerekiyor. Çünkü çocuk kendi kişiliğini ispatlamak ister. Acıktığını veya doyduğunu anlayabilir. Onu zorlarsak, normal açlık / tokluk düzenini kuramaz. İleride yanlış beslenmeden kaynaklanan sorunlar yaşayabilir. Siz büyükler bile her gün aynı düzende yeme sorumluluğunu yerine getiremezken çocuğa bu konuda aşırı yüklenmek doğru olmaz. Çocuklar, bazı gün çok iyi yerler, bazı gün de adeta bir lokma ile günü geçirirler ateşli bir hastalıktan iştahsızlık veya oyuna dalıp yemeği atlama her gün yapılan bir davranış olmadığı sürece sorun yaratmaz Çocuğun eğer büyümesi normalse, gün içinde koşup oynayacak enerjiyi buluyorsa...

Çocuklar Duymasın dizisindeki Haluk’un lakabıydı Taşfırın Erkeği. Dizi yıllarca sürdü, çocuklar büyüdü, evlendi, hayatlar değişti ama Taşfırın Erkeği değişmedi. Taşfırın Erkeği Haluk’a göre erkek adam diyet yapmaz, erkek adam az kalorili yiyecekler yemez, erkek adam light süt içmezdi. Hepimize çok tanıdık gelmiyor mu? Çoğu erkeğin fazla kilo ve yiyecekler konusundaki tavrı da aynı Taş Fırın Erkeği Haluk’u andırıyor. Bu nedenle de kiloya bağlı sağlık sorunları ile sıklıkla karşılaşılıyor. Karaciğer yağlanması, gut hastalığı prostat, kolon akciğer kanseri ve kalp hastalıkları erkeklerin dikkatli olması gereken sağlık problemlerinin başında geliyor. Şişmanlık, tüm bu problemleri tetikliyor. Bu yüzden Taş Fırın Erkeklerinin hoşuna gitmese de yeterli ve dengeli beslenme sağlık için çok önemli. Ayrıca doymuş yağ ve kolesterolü diyette azaltmak, kansere koruyuculuk için bol sebze ve meyve yemek süt yoğurt ürünlerini yağsız tercih etmek, posa için tam tahıl ürünlerini tercih etmek özellikle orta yaş erkeğinin temel beslenme biçimi olmalıdır. TAŞ FIRIN ERKEĞİNİN 4 BÜYÜK HATASI...

Sporu özellikle hayatına yeni sokan erkeklerin genelde ilk sorusu “nasıl kas yapacağım” olur. Kas yapmayı hızlandırsın diye de ilk yapılan iş de kas yaptığı söylenen besin desteklerine başvurmaktır. Tabii ki besin destekleri yerinde kullanılırsa yararlı ama bunu bir uzman önermeli. Bilinçsiz alınan besin destekleri sağlığa olumsuz etki yapabiliyor.Bu konuda çok soru soruluyor, egzersiz yaparken daha sağlıklı olabilmek için nasıl beslenilmesi gerektiği merak ediliyor. O nedenle günlüğün bu sayfalarında spor yapanların kullandığı destekler ve ekstra performans artırıcıların neler olduğunu anlatacağım. Öncelikle spor yapanların özellikle de erkeklerin gündeminde besin destekleri önemli yer tutuyor. Ancak bu konuda hala pek çok yanlış inanış var. Reklamı yapılan besin desteklerinin mucize yaratacağı inanılarak hemen satın alınıyor. Tabii ki, diyette birtakım değişikliklerle performans geliştirilebilir fakat bu durum yapılan spor dalına ve kişinin durumuna göre farklılık gösterir. Uygun olmayan beslenme alışkanlıkları ise en iyi sporcuların bile potansiyellerini ortaya koymalarını engelleyebilir. Beslenme için kullanılan destekler geniş bir ürün yelpazesi...

SPOT: Süt ve süt içeren ürünler yediğinizde şişkinlik, gaz ve sindirim güçlükleri yaşıyorsanız sizde de “laktoz” ile ilgili problem olabilir. Bu konuda pek çok alternatif ve çözüm var yeter ki biraz seçici ve dikkatli olun. Süt şekeri olarak da bilinen laktoz glikoz ve galaktozdan oluşur. Sadece memelilerin sütünde bulunan laktoz, süt ve süt ürünlerinin ana karbonhidratıdır. İnce bağırsaklarımız bu şekeri sindirebilmek için “laktaz” adı verilen bir enzim üretir. Laktaz enzimi bu şekeri parçalar ve vücut tarafından emilmesini sağlar. Vücudunuzda bu enzim yoksa ya da var ama yeterli değilse laktoz küçük parçalara ayrılamaz, emilim ve sindirimi sağlanamaz. Böylece laktoz intoleransı oluşmuş olur. Laktoz intoleransı genellikle adölesan ve yetişkinlerde inek sütüne karşı görülen istenmeyen bir reaksiyondur. Dünya nüfusunun yaklaşık %70’i süt ve süt ürünlerini tükettikten sonra rahatsızlık duyuyor. Sindirilemeyen laktoz kalın bağırsaklara geçer ve orada bakteriler tarafından fermente olur. Bu da gaz, şişkinlik, kramp, mide bulantısı, ishal ve çocuklarda kilo kaybına neden...
Çalışmalara göre evlilik kilo aldırıyor ama diğer taraftan evli insanlar daha uzun yaşıyor. Hadi bakalım hangisi? Araştırmacılar evlenen kişilerin bekarlara oranla 2.5 ile 4 kg arasında ağırlık artışı yaşandığını bildiriyor. Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, bireylerin evlendiklerinde artık kendilerine özen göstermelerine gerek kalmadığını düşünmeleri ve kilo vermeyi önemsemedikleri tahmin ediliyor. Ben bizim ülke için hemen söyleyeyim. Gelin adayları evlenmeden önce yeni ev telaşı, gelinlik provası, düğün hazırlığı, davetiyeler, ailelerin stresi, daha güzel görünmek için spor bakım ve diyetler ile hayatlarının en zayıf hali ile gelinlik giyerler. Hatta daha sonra kilo alan birçok kişi hep gelinliğini örnek verir. Hatta “ben evlendiğimde 48 kiloydum belimde sadece 60 santimetreydi” cümlesi sanırım pek çoğumuza da tanıdık gelir. Evlilik yarar mı? Düğün sonrası uzak yakın birçok akraba ziyarete gelir ve gelin hanım tüm marifetlerini sergilemek üzere pasta, börekler en güzel tatlılar, en lezzetli yemekler ile misafirlerini ağırlar eşine de bu hünerleri göstermek ve ev...
Yapılan çalışmalara göre egzersiz daha zeki ve uyanık olmanızı etkiliyor. Egzersiz sırasında beyinde kan akışı artması fiziksel olarak aktif olan kişilerde önemli bir fark yaratıyor Egzersiz ve beyin aktivitesi ile ilgili bu çalışma yaş ortalaması 49 olan ve aktif egzersiz yapmayan kilolu bireylerle yapılmış. Katılımcılar program başlamadan önce bir dizi biyolojik, fizyolojik ve zihinsel testten geçirilerek vücut bileşimleri, zihinsel fonksiyonları, egzersiz yaparken ki maksimum oksijenlenme kapasiteleri, kardiyovasküler riskleri ölçülmüş Araştırmada zihinsel testler sembol ve sayıları hatırlama gibi görevler kullanılmış. Beyin içerisinde ne gibi değişiklikler olduğunu anlayabilmek için yakın kızılötesi spektroskopisi yöntemi ile ölçüm yapılmış (Bu yöntem insan dokusuna kızılötesi dalgalar gönderir ve bu da kanın içindeki oksijenle reaksiyona girer) Ölçüm ve kayıtlar bittikten sonra aktif olmayan bu bireylere haftada 1 kez ağırlık çalışması ve haftada 2 kez bisiklete binme ezgersizleri başlatılmış 4 hafta sonunda vücut yağları, beden kitle indeksieri, ağırlıkları ve bel çevrelerinde önemli derecede azalış görülmüş ve aynı...

Herkes ideal kiloda veya hastalıklardan kurtulmuş olmayabilir, ancak elimizde olanla daha iyi yaşam için çabalayabiliriz. ”İyi Yaşam” bir taktik değil, bir yaşam tarzıdır. Kendine saygı, kendini sevmek, ”İyi Yaşam” yolculuğunda önemli bir azim kaynağıdır. Haydi kendi yaşamınızın sorumluluğunu alın! Başlamak için en güzel zaman şimdi. Daha iyiyi arayarak mükemmellik yolculuğuna çıkın. Şartlarınız ne olursa olsun… Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığı değil, çıkartacak bir şey kalmadığı zaman oluşur…Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığı değil, çıkartacak bir şey kalmadığı zaman oluşur… Bir gün Michelangelo kocaman bir mermeri oyarken küçük bir çocuk yanına yaklaşmış ve ünlü sanatçıya bu mermere bu kadar sert vurarak ne yapmaya çalıştığını sormuş. Michelangelo şöyle cevap vermiş: “Genç arkadaşım, bu mermerin içinde bir melek var ve ben onu özgürlüğe kavuşturuyorum.” Küçük çocuk “bunu nasıl başaracaksın?” diye sorunca, Michelangelo “mermerin meleğe benzemeyen kısımlarını yok edeceğim” diye cevap vermiş. Bireysel gelişim hiçbir zaman olamayacağımız biri olmak değil, özümüze dönmektir… Aslında değişmek değil, orada zaten var olanı yeniden...

Yazımın başlığı size tanıdık gelmiş olabilir çünkü bu başlığı daha önce 2009 ve 2012 yılında ve geçtiğimiz aylarda Milliyet Cadde köşemde yeniden kullandım. Bir kez de siz blog okuyucularım için kullanmakta da sakınca görmüyorum çünkü hala kafalar karışık. Sanki yepyeni bir söylem gibi ortaya çıkan yağ dosyası tüm bilgilerimizi değiştirdi mi? Kim haklı? Şimdi ne yapacağız? Bu konuda daha önce neler demişim, şimdi ne değişti bakalım Şişmanlık vücuttaki yağ miktarının normalin üzerine çıkmasıdır. Şişmanlık tedavisindeki amaç da yağ miktarını azaltmaktır. Ancak yağ yemeden tüm yağlarınızı yakabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hemen bu fikirden uzaklaşın. Yağ yakabilmek için yağa ihtiyacınız var. Yağ yakımında mucizevi etki arıyorsanız bunun için efsanevi formüllerin peşindeyseniz hemen bırakın. “Beslenmenizden yağı tamamen çıkarmak doğru olmaz. Çünkü yağların vücudumuzda çok önemli görevleri vardır. Yağı çok sınırlandırılmış diyet uygulamak cilt, saç ve hormon problemlerinin yanı sıra vitamin yetersizliklerine sebep olabilir öğrenme ve hafıza gücü içinde yağ asitleri önemli görevler alır.” Yağsız...

Hedefe giden her yol mübah değildir Başarılı olmanın göstergesi, ne kadar kilo verdiğiniz ne kadar sürede zayıfladığınız veya gittiğiniz uzmanın popülerliği değildir unutmayın. Asıl önemli olan yaşam biçiminize uygunluk, sağlığınıza yarattığı fayda, sizi tatmin etmesi, mutluluk seviyeniz ve verdiğiniz kiloyu ömür boyu koruyabilmenizdir. Tavşan ile kaplumbağa yarışa başladığında tavşanın kendine güvenen ve kaplumbağayı küçük gören hali hikayenin sonunda nasıl bitiyor isterseniz hatırlayalım Tavşan bu ormanda benden hızlı koşan yoktur, varsa gelsin yarışalım diye söyleyip geziyormuş. Kaplumbağa bir gün: – O kadar böbürlenme kendine de o kadar güvenme. Ben senden daha hızlı koşarım. İstersen yarışalım, demiş. Tavşan kaplumbağanın bu sözlerine kahkahalarla gülerek: – Sen mi benimle yarışacaksın? diyerek alay etmiş. Ama yine de yarışı kabul etmiş. Yarışın başlangıç ve bitiş yerlerini belirlemişler, yarış başlamış. Tavşan çok hızlı başlamış ama biraz ileriye gidince geri dönüp bakmış ki kaplumbağa hiç görünmüyor. Yatmış bir ağacın dibine uyumuş. Uyandığında bakmış ki kaplumbağa yarışı bitirmek üzere....