• Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
04/11/2015

  “Minimum çabayla maksimum sonu elde etsek ne güzel olurdu değil mi? ” İş yerinde, sosyal hayatımızda, okulda, hayallerimizde bu hep böyledir. Az parayla en güzel arabayı almayı ya da en az çalışmayla en büyük şirket başarılarını elde etmeyi kim istemez ki? Ama acı gerçeği hepimiz bilyoruz… Kilo verme konusunda da çoğu zaman mucizeler aramıyor musunuz? Keşke öyle bir şey olsa ki, her istediğimizi yememize rağmen televizyon karşısında otururken yağlarımızı yaksa… Böyle bir dileği olanlara kötü bir haberim var; kilo verdiren mucize tek bir besin yok. Ama iyi haber kilo kaybetmenizi destekleyecek mucizevi içerikli besinler var. İşte sizlere yağ yakımınızı hızlandırabilecek 6 mucizevi içerikli besin… YUMURTA Anne sütünden sonra en değerli protein kaynağı olan yumurta, kas yapımını desteklerken aynı zamanda yağ yakımını da sağlar, obezite ile savaşır. ‘’Amerikan Üniversitesi Dergisi’’nde yayımlanan bir araştırma, kahvaltıda iki yumurta ve ekmek yiyen insanların sonraki 24 saat içinde yemeyenlere göre 400 kalori daha az...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
27/10/2015

  Expo 2015 Milano Türkiye Pavyonu Konuşmacı olarak katıldığım kapanış programında Birleşmiş Milletlere ‘’Bulgur Yılı’’ ilan edellim diye çağrıda bulundum. Bu sağlıklı zenginliği tüm dünyaya tanıtalım istiyorum. Teması “Feeding the Planet, Energy for Life/ Gezegeni beslemek, Yaşam için enerji “ olan EXPO Milano 1 Mayıs tarihinden bu yana 5.000.000 dan fazla ziyaret etmiş ülkemizin geçmişinden aldığı mirası nasıl geleceğe taşıdığını topraklarımızın bereketi kültürümüzün çeşitliliği insanımızın hoşgörüsü ve yardımseverliğimizin en büyük zenginliğimiz. EXPO2015’’Milano Türkiye kapanış programına davet edilmek ve ülkemi temsil etmek benim için çok büyük bir onur ve gurur. Ülkemizin her bölgesinin yemek kültürü ayrı birer hazine, sağlık faydaları yönünden geleneklerimize sahip çıkmak ve dünyaya anlatmanın hepimizin önemli sorumluluğu. Yoğurt, tarhana, bulgur, fındık, badem, mercimek, kefir, ayran hepsi çok sağlıklı ve lezzetli ve tüm dünyaya daha fazla anlatmamız gerektiğinden. Her gün artan obeziteye çare bulmak için çok uzaklara gitmenin gerek olmadığını kendi topraklarımızın tohumu bereketi ve geleneksel yeme alışkanlıklarına dönmenin...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
22/10/2015

  Kahvesiz güne başlayamam diyenler, yemek sonrası kahve sevenler, akşam kahvesi ile yorgunluk atanlar, ders çalışırken kahve enerjisine başvuranlar ve tüm kahve severler bu yazımı okumalı. Kahvenin sağlık açısından değerlendirilmesi tabi ki pek çok araştırmanın konusu oldu. Bende kahve seven bir diyetisyenim her gün 1 adet kahve mutlaka içerim. Çalışma sonuçlarına göre günlük kafein miktarını 400 mg ile sınırlamak gerekiyor. Aslında bu hiç de fena değil ortalama ve 1 fincan kahve 60-70 mg kafein içeriyor diye düşünülebilir. Peki kahve sevenler, kahveden vazgeçemeyenler acaba neden seviyor olabilirler hiç düşündünüz mü?   Kahve İçenler Daha Sağlıklı Bazı araştırmalara göre kahve tüketen bireyler daha az tip 2 diyabete yakalanma eğilimindeler. Ayrıca kahve içen insanların Parkinson, Alzheimer gibi tedavisi olmayan hastalıklara yakalanma riskinin de daha az olduğu düşünülüyor   Enerjinizi Yüksek Tutar Kafein beynimizde var olan ve uyumamızı sağlayan adenozin adlı bir molekülü bloke eder ve dolayısıyla bizi uyanık tutar. Adenozin bloke olduğunda kafein...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
14/10/2015

Kilo verirken aile bireylerinden destek almayı, destek vermediklerinde ise nasıl başa çıkacağınızı öğrenin. Deneyimlerim birçok diyet yapan insanın ailesinin kendisini nasıl desteklemesini istediği konusunda çok net olmadığını gösteriyor. Kendinize kredi vermeyi öğrenin nasıl mı? Genelde diyet yapanlar ailelerine “beni desteklemenizi istiyorum” diyor, aile bireyleri de “tamam, destekleyeceğim” cevabını veriyor. Ondan sonra da desteği nasıl vereceği kişinin kendi tahminlerine kalıyor ve bu tahmin ettikleri de çoğunlukla yanlış oluyor. Sonuç, hem diyet yapan bunalıyor, hatta öfkeleniyor hem de aile bireyleri. Peki, bu sorunun çözümü nedir? Çözüm, destek konusunda ne istediğinizi sadece düşünmeyi bırakın, istediklerinizin listesini yapın. Liste ailenizin size yardım eli uzatabileceği en uygun yollar olsun. Eşiniz ya da diğer aile bireyleri sizin beslenme planında olmayan bir tatlıyı, hamur işini akşam yemeğine ilaveten alıyor ve sofraya koyuyorsa, onlara bu hareketlerinin sizi ve iradenizi zorladığını, beslenme programını takip etmenizi güçlendirdiğini söylemelisiniz. Aslında bunun irade ile ilgili olmadığını anlatmanız da çok önemlidir. Kimsenin sınırsız...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
30/09/2015

 Yaz bitimi biraz hüzün verir, tatiller biter, çocuklar okula döner, kışlık hazırlıklar tamamlanır ve mutfak değişmeye başlar. Kendiniz, çocuklarınız, aile ve mutfak için sonbahara hazır mısınız? Egzersiz planı yapın Yaz aylarından sonra havaların erken kararması fiziksel aktivite de azalma tatil sonrası işlerin yoğunlaşması, halsizlik, isteksizlik, mutsuzluk ile sonuçlanabiliyor. Sonbaharın depresyonuna girmeyin en iyi çözüm hareketi arttırmak. Üstelik sonbaharda sıcaklık ve nemin azalmasıyla daha rahat spor yapılır. Bir yandan kas kitlesini artırırken diğer yandan artan metabolizma hızı ile yağ yakımı artar. Egzersiz, bağışıklık ve dolaşım sisteminizi destekler. Doğal antidepresan olan spor, vücuttan endorfin salgılanarak depresyonu azaltır. Alışverişi gözden geçirin Sonbaharda enerjinizin düşmemesi ve stresi kontrol etmek için B grubu vitaminlerinden zengin beslenilmeli. Tam tahıllı ekmekler, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri. Aynı zamanda omega yağ asitlerinin, özellikle de DHA’nın (Dokosohekzanoikasit) eksik olması, kişiyi depresyona karşı korumasız hale getirebilir. Antidepresan etkili bir beslenme planı, bol miktarda balık ve omega-3 yağ...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
28/09/2015

Bayramlarda genellikle bütün aileyi bir araya getiren, zengin sofralar kurulur. Mutluluklar, kahkahalar, paylaşımlar arttıkça fark etmeden et ve et ürünleriyle bayramların klasiği olan tatlı tüketimi büyük ölçüde artar. Bayram kilolarının matematiği Kişinin 1 kilo alabilmesi için normal beslenmesinden 7 bin kalori fazla alması gerekir. sağlıklı bir erkek 3 bin kaloriye ihtiyaç duyar. 7 bin kalori için gün boyunca yemek lazım gibi görünse de, 1 porsiyon baklava ortalama 450-500 kalori eder. Bayram ziyaretlerinde üç misafirlikte birer tabak baklava yese günde bin 500 kalori fazladan almış olur. 4 günde toplam 6 bin kalori sadece tatlı yenilerek alınır. Bunun böreği, dolması, pilavı var. İşin kötüsü o kiloyu maalesef iki günde veremiyorsunuz. Aldığınız 1 kiloyu geri vermek için 7 bin kalori eksik tüketmek gerekiyor. Yediklerinizi günde bin kalori bile indirseniz haftada 1 kilo verebilirsiniz. 2 kilo, 2 haftada gider. Onun için kendinize biraz zaman tanımalısınız. Ancak fazla uzatmadan bayramın hemen ardından yediklerinize dikkat etmeye...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
18/09/2015

Annelerin en büyük şikâyetlerinden birisi iştahsız çocuklar ve her yemeği yemeyen seçici çocuklar. Annelik içgüdüsü tabi ki çocuğu en iyi şekilde beslemek konusunda oldukça hassas, Ancak bazen bu hassasiyet annenin kendini tatmini haline gelebiliyor işte bu tehlikeli, çünkü o zaman anne çocuk ile inatlaşır hale geliyor ve tabaktakinin bitmesi konusunda ciddi mücadele başlıyor. Çocuğun aç veya tok olduğunu anlamasına ve ifade etmesine müsaade etmek gerekiyor. Çünkü çocuk kendi kişiliğini ispatlamak ister. Acıktığını veya doyduğunu anlayabilir. Onu zorlarsak, normal açlık / tokluk düzenini kuramaz. İleride yanlış beslenmeden kaynaklanan sorunlar yaşayabilir. Siz büyükler bile her gün aynı düzende yeme sorumluluğunu yerine getiremezken çocuğa bu konuda aşırı yüklenmek doğru olmaz. Çocuklar, bazı gün çok iyi yerler, bazı gün de adeta bir lokma ile günü geçirirler ateşli bir hastalıktan iştahsızlık veya oyuna dalıp yemeği atlama her gün yapılan bir davranış olmadığı sürece sorun yaratmaz Çocuğun eğer büyümesi normalse, gün içinde koşup oynayacak enerjiyi buluyorsa...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
16/09/2015

SPOT: Süt ve süt içeren ürünler yediğinizde şişkinlik, gaz ve sindirim güçlükleri yaşıyorsanız sizde de “laktoz” ile ilgili problem olabilir. Bu konuda pek çok alternatif ve çözüm var yeter ki biraz seçici ve dikkatli olun. Süt şekeri olarak da bilinen laktoz glikoz ve galaktozdan oluşur. Sadece memelilerin sütünde bulunan laktoz, süt ve süt ürünlerinin ana karbonhidratıdır. İnce bağırsaklarımız bu şekeri sindirebilmek için “laktaz” adı verilen bir enzim üretir. Laktaz enzimi bu şekeri parçalar ve vücut tarafından emilmesini sağlar. Vücudunuzda bu enzim yoksa ya da var ama yeterli değilse laktoz küçük parçalara ayrılamaz, emilim ve sindirimi sağlanamaz. Böylece laktoz intoleransı oluşmuş olur. Laktoz intoleransı genellikle adölesan ve yetişkinlerde inek sütüne karşı görülen istenmeyen bir reaksiyondur. Dünya nüfusunun yaklaşık %70’i süt ve süt ürünlerini tükettikten sonra rahatsızlık duyuyor. Sindirilemeyen laktoz kalın bağırsaklara geçer ve orada bakteriler tarafından fermente olur. Bu da gaz, şişkinlik, kramp, mide bulantısı, ishal ve çocuklarda kilo kaybına neden...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
14/09/2015

Çalışmalara göre evlilik kilo aldırıyor ama diğer taraftan evli insanlar daha uzun yaşıyor. Hadi bakalım hangisi? Araştırmacılar evlenen kişilerin bekarlara oranla 2.5 ile 4 kg arasında ağırlık artışı yaşandığını bildiriyor. Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, bireylerin evlendiklerinde artık kendilerine özen göstermelerine gerek kalmadığını düşünmeleri ve kilo vermeyi önemsemedikleri tahmin ediliyor. Ben bizim ülke için hemen söyleyeyim. Gelin adayları evlenmeden önce yeni ev telaşı, gelinlik provası, düğün hazırlığı, davetiyeler, ailelerin stresi, daha güzel görünmek için spor bakım ve diyetler ile hayatlarının en zayıf hali ile gelinlik giyerler. Hatta daha sonra kilo alan birçok kişi hep gelinliğini örnek verir. Hatta “ben evlendiğimde 48 kiloydum belimde sadece 60 santimetreydi” cümlesi sanırım pek çoğumuza da tanıdık gelir.   Evlilik yarar mı? Düğün sonrası uzak yakın birçok akraba ziyarete gelir ve gelin hanım tüm marifetlerini sergilemek üzere pasta, börekler en güzel tatlılar, en lezzetli yemekler ile misafirlerini ağırlar eşine de bu hünerleri göstermek ve ev...

  • Dilara Koçak
  • Posted by Dilara Koçak
09/09/2015

  Yapılan çalışmalara göre egzersiz daha zeki ve uyanık olmanızı etkiliyor. Egzersiz sırasında beyinde kan akışı artması fiziksel olarak aktif olan kişilerde önemli bir fark yaratıyor Egzersiz ve beyin aktivitesi ile ilgili bu çalışma yaş ortalaması 49 olan ve aktif egzersiz yapmayan kilolu bireylerle yapılmış. Katılımcılar program başlamadan önce bir dizi biyolojik, fizyolojik ve zihinsel testten geçirilerek vücut bileşimleri, zihinsel fonksiyonları, egzersiz yaparken ki maksimum oksijenlenme kapasiteleri, kardiyovasküler riskleri ölçülmüş Araştırmada zihinsel testler sembol ve sayıları hatırlama gibi görevler kullanılmış. Beyin içerisinde ne gibi değişiklikler olduğunu anlayabilmek için yakın kızılötesi spektroskopisi yöntemi ile ölçüm yapılmış (Bu yöntem insan dokusuna kızılötesi dalgalar gönderir ve bu da kanın içindeki oksijenle reaksiyona girer) Ölçüm ve kayıtlar bittikten sonra aktif olmayan bu bireylere haftada 1 kez ağırlık çalışması ve haftada 2 kez bisiklete binme ezgersizleri başlatılmış 4 hafta sonunda vücut yağları, beden kitle indeksieri, ağırlıkları ve bel çevrelerinde önemli derecede azalış görülmüş ve aynı...