Yaz ayları tatil keyif dinlenme hatta biraz da kendini şımartma olarak algılanıyor. Birey bu rahatlık duygusu ile tabi ki biraz, bazen birazdan da çok ipin ucunu kaçırabiliyor. Sizi çok iyi anlıyorum. Tatilde diyet yapmak mümkün değil diyorsunuz ve çok da haklısınız. Tatilde diyet yapmayın ama en azından kilo almadan gelemeye çalışmak hedef olmalı. Eylül ayına geldik büyük ihtimalle tatiller biti ve normal düzene geçiş hazırlıkları başladı. Bu ay iki önemli durum var . Okullar açılıyor diğer taraftan Kurban bayramı geliyor. Özel günler beslenme düzenimizi etkiliyor ama diğer taraftan da hedef saptamak açısından belirleyici oluyor. Bazı danışanlarım Bayram sonrası sana emanetim veya bayramdan sonra çok sıkı diyete gireceğim gibi mesajlar gönderiyor. Bence siz diyet yapmak zorunda kalmamak için bayram, seyran, yaz, kış demeyin aynı beslenme disiplini içinde olmak için beslenme davranışınızı değiştirmeyi hedefleyin. Eğer yılladır kilo kaybetmeye çalışıyor ve başarısız oluyorsanız, sonunda da umudunuzu yitirdiyseniz büyük bir olasılıkla bazı şeyleri, özellikle...
Yaz ayları için benim favori tatlım dondurma. Üstelik farklı tarifler yaratmak için de ideal. Dondurmanın besin değeri ve meyveler ile muhteşem uyumu için hazır mısınız? Dondurma yaz için favori atıştırmalığım yeterli ve dengeli beslenme düzeni içinde büyük küçük herkesin tercih edilebileceği bir alternatif. Ancak dondurma süt ve süt ürünleri içerdiği için hijyenik koşullarda üretilmeyen ve saklanmayan dondurmalar sağlığınız için bir tehdit oluşturabilir, hijyenik koşullarda üretilmiş, kapalı ambalajda satılan ürünleri daha güven verici buluyorum prosiyon kontrolü açısından mini seçimler olması da hoşuma gidiyor. Süt ve süt ürünleri grubunda yer alan dondurma, içerdiği protein, karbonhidrat, yağ, A, D, E, grubu vitaminleri ve Kalsiyum, Fosfor, Magnezyum gibi mineraller ile yeterli ve dengeli beslenme düzeninde hem çocuklar hem de büyükler için iyi bir alternatiftir. Dondurma iyi bir ara öğün müdür? Hem yetişkinler hem de çocuklar için mutluluk kaynağı dondurma iyi bir ara öğündür. Çünkü karbonhidrat protein ve yağ içermesi beslenme açısından istediğimiz bir dengedir. EKŞİ SEVENLERE 2...

Sıvı ihtiyacını doğru kaynaktan karşılamak hayati önem taşıyor. Ter ile birlikte kaybolan elektrolitleri dengelemek için doğal maden suyu yaz ayları için benim favorim. Peki neden maden suyu içmeli? Bedenimize faydaları nelerdir? Hemen detaylara bakalım.. Ter ile birlikte vücudumuzdan elektrolit kaybederiz. Sodyum- potasyum dengesinin bozulması tansiyon düşmesi, fenalık hissi, baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik yaratabilir. Yeterli ve doğru sıvı alımı bu şikayetlere çözüm olabilir. Bunun için yaz aylarında doğal maden suyu hatta maden suyu ile karıştırılmış taze meyve suyu veya ayran en iyi seçimlerdir. Maden suyu dengeli mineral ve elektrolit desteği ile yaz aylarında mutlaka evde ofiste arabada her yerde elinizin altına olmalıdır Maden suyu ve soda aynı değildir. Soda içme suyu veya diğer tasfiye edilmiş sulara karbondioksit ilave ederek elde edilen yapay içeceğe verilen isimdir. Oysa ki maden suyu yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan ve minimum 60 yıla yayılan yolculuğu sırasında içeriğindeki mineralleri bünyesinde toplayan, kaynaktan yeryüzüne,...
Ülkemizde ormanlarda, yol kenarlarında bile sıkça rastlanan gülgiller familyasından gelen böğürtlenin sağlık için yararları saymakla bitmiyor.Ben Mersin’e gitmişken hemen annemin yayladaki böğürtlenlerini kaptım geldim. Böğürtlen seviyorsanız size çok iyi haberlerim var hadi bir göz atalım bu minik meyvenin büyük yararları saymakla bitmiyor. Böğürtlen besleyici besin bileşenleri içeren lezzetli bir meyvedir. İçerdiği vitamin ve mineraller asında A vitamini, B1, B2, B3, B6, Folat, C , E, K vitaminleri, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum ve çinko bulunur. Ayrıca kolesterol içermez ve aminoasit ve diyet lifi açısından zengindir. Koyu mavi renkli olan böğürtlen yüksek antioksidan kapasitesine sahip meyveler arasında. Kanser riskini azaltmaya yardımcı olan antioksidanlar doğanın bize sunduğu büyük bir mucizedir. En yüksek sağlık faydaları için doğal halde tüketilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Böğürtlen sağlıklı kemikler için gerekli olan magnezyum ve kalsiyum gibi önemli mineraller içerir. Kalsiyum kemik yapısını güçlendirirken böğürtlenin içinde bulunan magnezyum da kalsiyum ve potasyumun emilimini kolaylaştırır. Cilt bakımına yardım eden lezzetli bir seçenek olabilir. C, E vitamini...
Kurumsal Beslenme Danışmanlığı’nı Türkiye’de ilk olarak başlatan ve bu hizmetini 10 seneden beri bir çok firma ile sürdüren Dilara Koçak, Dünya gazetesi yazarı Kezban Karaboğa ile yaptığı röportaj da şirket beslenmesinin önemini anlatıyor. Sağlıkla ilgili internet siteleri inanılmaz büyüyor. Cep telefonlarına indirilebilen sayısız aplikasyon var. Yeni trend ise şirketlerin hafiflemesi. Kurumsal beslenme danışmanları şirketlerin mutfağına giriyor, şirkettte çıkan yemekleri kontrol ediyor Hiç merak ettiniz mi yılda hatta bir haftada kaç kez bir diyete başlayıp bıraktığınızı? En azından her pazartesi başlanıyor. Değil mi? Siz kendi hesabınızı yapın. Ben, şimdi başka rakamlardan bahsedeceğim. Nedir onlar? Örneğin, Türkiye Diyetisyenler Derneği’nin verilerine göre Türkiye’de 62 üniversitede Beslenme ve Diyetetik bölümü var. Daha ilginç olan ise şu: Türkiye’de 4 bin 200 diyetisyen görev yapıyor. Üstelik bu sayının yetersiz olduğu belirtiliyor. Çünkü Diyetisyenler Birliği’ne göre her 100 bin kişiye 5 diyetisyen düşüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bu sayı 100 bin kişiye 16-24 arasında değişiyor. Yani daha...

Havaların güzelleşmesi, günlerin uzaması çok iyi fırsat, kendinize mazeret yaratmayın. Diyet ve egzersizi buluşturun; ikisi beraber olunca biri diğerinin açığını kapatabiliyor ve yaşam kalitesinden ödün vermeden kilo kaybı sağlanıyor. Üstelik egzersizin genel sağlığınıza katkıları da saymakla bitmiyor. Günlük aktivite mi? Egzersiz mi? Herhangi bir davranış değişikliğinden sonuç alabilmemiz için alışkanlık haline gelmesi gerekir. Arada sırada yapılanlar alışkanlık değil, eylemdir. Aristoteles, “Mükemmele eylemle değil, alışkanlıkla gidilir” demiş. Örneğin, iyi bir dinleme alışkanlığı kazanmaya çalışan biri, bunu arada sırada uygularsa, çok önemli bir fikri duymayıp, kaçırabilir. Yani sadece düzenli ve sürekli yaparak alışkanlık haline getirdiği zaman başarıya ulaşabilir. Bu, egzersiz için de geçerlidir. Bazen, canımız istediği zaman ya da her gün işyerine yürümek gibi aktiviteler egzersiz değil, günlük yaşam aktivitesi olur. Egzersiz yapmaya yeni başlayanlar kısa hedefler saptayabilir ve süreç içinde zamanı yükseltebilirler. Ancak, aktivitenin ‘egzersiz’ olarak nitelendirilmesi için haftada 150 dakika, 3 gün, günde 45 – 50 dakika yapılması gerekir. Egzersiz öncesi ve sonrası...

Son günlerde sosyal medyada ve etrafımda koşan bireylerin sayısındaki artış dikkatimi çekiyor. Şu anda kaç kişi aktif olarak sağlıklı yaşam için koşuyor bilemiyorum ancak geçen ay Londra’da okuduğum bir habere göre, İngiltere’de 10 milyon kişi koşuyormuş. Ancak koşan sayısının bu kadar çok olmasına rağmen hâlâ doğruluğu olmayan efsanevi bilgilerle ilgili kafalar karışık. Sevgili koşucular, haydi birlikte bakalım ve bilgilerimiz tazelensin! Sıvı ve su tüketimi önemli Hafif dehidratasyon (susuzluk) daha hızlı koşmanıza yardım eder. Uzun mesafeli koşularda yeteri kadar su içmenin önemi çok fazla vurgulanmasına rağmen bu düşünceyi hâlâ savunan var. Bilgilerimize göre vücut kilosunda yüzde 1 – 2 düşüş bile, performansa zarar veriyor. Ancak bazı uzmanlar mesajın abartıldığını düşünüyor. Mesela Yeni Zelandalı spor bilimadamları yüzde 3 su kaybının atletleri yavaşlatmadığını bildirirken, ‘Spor Hekimliği Klinik Dergisi’, Dubai maratonunda elit koşucuların yüzde 10 su kaybına rağmen yine de yüksek dereceler aldıklarını tespit etmiş. Kontrollü sıvı kaybının performansı artırmasına şaşırmamak gerekir gibi yorumlanabilir ama ben hidrasyondan yanayım. Aşırı su...
Ramazan ayının ilk günlerindeyiz ve bu dönemde beslenmemiz özen gerektiriyor. Yaz Ramazan’ında uzun açlık süresince bedenimize yardımcı olmak ibadetimizin bir gereği. Bu dönemde asıl amacın beden ve ruhu terbiye etmek, nefsimize sahip çıkmak olduğunu hep hatırlamak gerekiyor. Eğer bunu başarabiliyorsanız iftarda zaten aşırıya kaçmazsınız ve bedeninizin ihtiyacı olan sahurun gereklerini de yerine getirme şansınız olur. Ramazan’la birlikte öğün düzeni ve saatiyle tüketilen yiyeceklerin miktarlarındaki artış beslenmedeki en önemli değişikliklerdir. Ancak yaşamın her döneminde olduğu gibi bu dönemde de amaç ‘yeterli ve dengeli beslenme’ olmalıdır. Sahurda özen, yardım eder Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece atıştırmasıyla yatmanın son derece zararlı olduğu unutulmamalı. Gün boyunca alamadığımız besin öğesi ihtiyaçlarımızı karşılamak zorundayız. Bunun için öğün sayısı arttırılmalı ve mutlaka sahur yapılmalıdır. Sahurda protein içeren süt içmeli, yumurta, yoğurt, peynir yemeli, kan şekeri dengesi için tam tahıl içeren ekmek tüketmeli ve bol su içip yeterli sıvı alımını sağlanmalıyız. Ramazan’da dengeli beslenmeyen ve sahura kalkmayan...
Yapılan araştırmalara göre günde en az 28 gram tahıl tüketmek ömrü uzatıyor Tam buğday, tam çavdar ürünleri, bulgur, kinoa gibi tam tahıllılar; vitamin, lif ve antioksidanlar içerir. Beyaz un, beyaz pirinç gibi rafine edilmiş tahıllardaysa buğday veya çavdar tanesinin faydalı olan kabuğu ve çekirdek katmanları soyulmuş olur. Tahılların işlenmesi, onları esmerden beyaza çevirir, ancak besin değerlerini de azaltır. Ayrıca sağlığa faydalı fitokimyasallarda yüksek oranda kayıplar oluşturur. Tahılların içinde, üç katman vardır: 1. Lif zengini dış kabuk (kepek): Konsantre durumdaki birçok besleyici maddeyi içerir. Bunlar; lifler, B vitamini, mineraller, protein ve fitokimyasallar. 2. Nişastalı kısım (endosperm): Bitkinin ana enerji deposudur. Karbonhidratlar, proteinler, az miktarda B vitamini içerir. 3. Zengin iç kısım (tohum): Tahılın en küçük parçasıdır. Yağlar, mineraller, B ve E vitaminleriyle fitokimyasallar içerir. Araştırmanın sonuçlarına göre tam tahıllıları tüketmek daha uzun yaşamaya yardımcı oluyor. Tahıl ürünleri, yulaf, bulgur, kinoa gibi tam tahıllıları tüketmekle uzun yaşama arasında bir bağlantı var ve...

2009 yılında yayınlanan Afiyetle Diyet kitabımda bu konuya oldukça geniş yer vermiştim. 5 yılda bu fikir oldukça gelişti hatta yeni okuduğum bir makale İngiltere’de bu konuya özel bir web sayfası tasarlandığını öğrendim. Bazı kişiler kilo verme programının süresi motivasyon konusunda zorluk yaratıyor. Bu grup için kendilerini motive edecek bir diyet ve egzersiz arkadaşı olması başarılarını artırabiliyor. Eş, kardeş veya iş arkadaşı ortak bir kilo verme program için çok yararlı olabiliyor. Hele de bu partner de diyet yapıyorsa ortak hedeflerle motivasyon daha da artıyor Amerika’da çok yaygın olan “Weight Watchers” grup desteği için önemli bir örnek. Bu sistemde diyet yapanlar her hafta bir araya gelerek verdikleri kilo miktarlarını, o haftaki deneyimlerini paylaşarak birbirlerine destek oluyor. Doğruluğu kabul gören ve başarısı kanıtlanmış olan “Weight Watchers” programının hedefi de bir araya gelen kişilerin birbirini desteklemesi. İyi diyet partneri nasıl olmalı? Danışanlarımdan bana gelen geribildirimlerde kilo verme programına katılan bir kişi, genellikle motivasyon ihtiyacı...